Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/1596 Esas 2018/5786 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1596
Karar No: 2018/5786
Karar Tarihi: 18.04.2018

Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/1596 Esas 2018/5786 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2016/1596 E.  ,  2018/5786 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
    Öte yandan kendilerine belirli idari yetkiler verilmiş görevlilerin, sözlerine ve eylemlerine getirilen eleştirilere daha fazla hoşgörü göstermeleri gerektiği AİHM içtihatlarında kabul edilmektedir. AİHM, kamu görevlilerine karşı yapılmış hakaret içerikli ifadelerle ilgili bir başvuruda, başvuruya konu sözlerin, kamuoyunun söz konusu görevlinin performansına duyduğu güveni ortadan kaldırmaya yönelik gerçek bir tehlike meydana getirip getirmediğini incelemektedir.
    Yargılamaya konu somut olayda; sanığın polis memurlarına söylediği kabul edilen “...siz kimsiniz” şeklindeki sözünün mağdurların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmadığı, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine mahkûmiyet kararı verilmesi,
    2- Suç tarihi itibariyle adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında uygulama maddesinde seçimlik ceza yaptırımı öngören hakaret suçunda gerekçe gösterilmeksizin doğrudan hapis cezasının tercih edilmesi,
    3- Sanık hakkında işlediği suçlar nedeniyle kurulan hükümlerde, sabıkalı olup olmadığı, kişilik özellikleri, suçtan doğan bir pişmanlığının olup olmadığı, sosyo ekonomik durumu, sosyal ilişkileri, fiil sırasında ve fiilden sonraki süreçteki davranışları gibi hususlar dikkate alınarak hakkında TCK"nın 50, 51 ve 62. maddelerinin uygulanma olanağının değerlendirilmemesi,
    4- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde olduğundan tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/04/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.