13. Ceza Dairesi 2018/1771 E. , 2018/9825 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, temyiz isteminin reddi
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suç tarihi 13.03.2009 tarihi olduğu halde, gerekçeli karar başlığında 5271 sayılı CMK"nın 232/2-c maddesine aykırı olarak 21.02.2009 tarihinin gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
I-Hükümlü ..."ın 13.05.2015 tarihli ek karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Gerekçeli kararın, 27.11.2013 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 16. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, hükümlünün kararı yasal süresi içerisinde temyiz etmediğinin anlaşılması karşısında, dosya içeriğine ve gerekçeye göre, hükümlü ..."ın temyiz istemi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan 13.05.2015 tarih ve 2013/73-753 E.-K. sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekinin hazırlık aşamasında alınan ifadesine göre, 13.03.2009 günü saat 15:30 sıralarında evinden ayrıldığı ve 16.03.2009 günü saat 19:00 sıralarında döndüğünde hırsızlık yapıldığını fark ettiği, kovuşturma aşamasında inkara yönelen sanıkların savunmalarından da suçun hangi saatte işlendiğinin kesin olarak belirlenemediğinin anlaşılması karşısında, hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarının 5237 sayılı TCK"nın 6/1-e maddesi tanımlaması uyarınca gece sayılan zaman diliminde işlendiği kesin olarak tespit edilemediğinden, eylemlerin gündüz gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden, hırsızlık suçu bakımından TCK"nın 143. maddesince artırım yapılması, konut dokunulmazlığının ihlali suçu bakımından ise aynı Kanunun 116/1. maddesi yerine 116/4. maddesinin uygulanması yoluyla fazla ceza tayin edilmiş olması,
2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 325. maddesi uyarınca bozmanın hükmü süresinde temyiz etmediği için temyiz isteminin reddine karar verilen hükümlü ..."a SİRAYETİNE, 26.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.