11. Hukuk Dairesi 2016/5341 E. , 2017/7148 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
BİRLEŞEN DAVA : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 2012/557 ESAS
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26/11/2015 tarih ve 2014/431-2015/863 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... Bank A.Ş. vekili ile TMSF vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın halefi olduğu ... Bank A.Ş"nin ... Şubesi’nde hesabı bulunduğunu, en son hesap dökümüne göre 18/02/2000 tarihinde, 25.715,85 TL mevduatının bulunduğunun anlaşıldığını, müvekkilinin parasının iradesi dışında Off-Shore Bank hesabına aktarıldığını, paranın gerçekte off-shore hesabına havale edilmediğini, davalıların müvekkilinin tahsil edemediği mevduat miktarından sorumlu olduğunu ileri sürerek, 25.715,85 TL"nin, 18/02/2000 tarihinden itibaren işleyecek ... Bankası"nın 1 yıllık vadeli mevduata uyguladığı en yüksek faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın usulden ve esastan reddini istemişlerdir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ... Bank hesabına para yatırdığı, off shore bankacılığın yapıldığı dönemlerde devletin de off shore bankacılığı konusunda vatandaşlarına gerekli uyarı görevini yapmadığı, off shore bankacılığı nedeniyle mağduriyetlerin olduğu, davacının mevduatının ... Bank Security Off Shore Ltd. adlı paravan bankaya aktarıldığı ancak fiilen bu hesaba gönderilmeyip, bankanın uhdesinde kaldığı, banka ile off shore arasında organik bir bağ olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 25.715,85 TL’nin 18/02/2000 tarihinden itibaren bir yıl vadeli mevduat hesabına en yüksek faiz veren bankaların uyguladığı faiz oranı esas alınarak davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... Bank A.Ş. vekili ile TMSF vekili temyiz etmiştir.
1- Davacı tarafça, bankada bulunan mevduat alacağının tahsili istemi ile asıl davada davalı ... Bank A.Ş."ne husumet yöneltilmek sureti ile dava açılmış, daha sonra ise, birleşen davada husumet TMSF"ne yöneltilerek davaların birleştirilmesi istenilmiş ve mahkemece de birleştirme kararı verilen davalar bir arada görülmeye başlanmış, yapılan yargılama sonucunda yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Oysa, asıl ve birleşen davaların bir arada görülmesi davaların bağımsızlığını ortadan kaldırmayacağından her davanın ayrı ayrı değerlendirilmesi sonucu asıl ve birleşen davalar hakkında gerekçeye yer verilmesi, hüküm kısmında da her bir dava yönünden hüküm tesisi cihetine gidilmesi gerekirken anılan husus nazara alınmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Kabule göre de, asıl davada davacı tarafından ibraz edilen 04/10/2012 tarihli dilekçe ile TMSF’nin davaya dahil edilmesi istenilmiş, mahkemece de bu talep kabul edilmiştir. Oysa, gerek 1086 sayılı HUMK, gerekse 6100 sayılı HMK’da dahili davalı başlığı altında bir müessese düzenlenmemiş, zorunlu dava arkadaşlığı dışında mevcut davaya başkasının ithaline imkan tanınmamıştır. Mahkemenin bu yöndeki ara kararı hatalı olmakla beraber bu ara karardan dönülmemiş ve yargılamaya devam edilmiş olması da doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
3- Ayrıca, 6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesi uyarınca hükümde tarafların ve davaya katılanların belirtilmesi gerekmekte olup, mahkemece anılan hükme aykırı olarak karar verilmesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
4- Bozma sebep ve şekline göre, davalı ... Bank A.Ş. vekili ile TMSF vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, kararın re’sen BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Bank A.Ş. vekili ile TMSF vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı ... Bank A.Ş."ye iadesine, 12/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.