Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9234
Karar No: 2018/3643

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/9234 Esas 2018/3643 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/9234 E.  ,  2018/3643 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların eşi/ babası/ oğlu/ kardeşi olan ..."ya çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve manevi zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.650,00 TL. maddi ve 20.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 22.02.2005 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 176.602,04 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ... şirketi vekili, manevi tazminatın poliçe teminatında olmadığını, davacıların gerçek maddi zararlarından poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... Plastik San. Tic. A.Ş. vekili, davalı şirket adına kayıtlı olan ve kazaya karışan aracın şirket çalışanına tahsis edildiğini, bu kişinin yeğeni olan sürücü tarafından aracın habersiz ve rıza dışı alınıp kullanıldığı esnada kaza gerçekleştiğini, davalı şirketin rızası hilafına kullanım
    olduğu için davalıya husumet düşmeyeceğini, davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı ... Plastik A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine; davalı ... şirketine yönelik manevi tazminat isteminin reddine; davacılar ..., ..., ..., ... ve ..."nin maddi tazminat istemlerinin desteklik şartları oluşmadığından reddine; davacılar ..., ... ve ..."in maddi tazminat isteminin kabulü ile davacı ... için 131.937,88 TL, ... için 18.329,18 TL. ve ... için 26.334,97 TL"nin yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ..."den müteselsilen tahsiline, tazminatlara davalı ... için dava ve diğer davalı için kaza tarihinden faiz işletilmesine; davacıların manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacılar ..., ... ve ... için 4.000,00"er TL; ... ve ... için 800,00"er TL. ile diğer davacılar için 500,00"er TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."tan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı taraf, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ve kısmi dava şeklinde açtığı davada 2.650,00 TL. maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Daha sonra verdiği 22.02.2005 tarihli ıslah dilekçesinde adli yardım talebinde bulunarak ve ıslah harcını yatırmadan, maddi tazminat taleplerini 176.602,04 TL"ye yükseltmiş; mahkeme tarafından da, davacı yanın adli yardım talebi hakkında herhangi bir kabul kararı verilmeden ve ıslah harcı da yatırılmadığı halde, ıslahla artırılan bedel üzerinden tazminata hükmedilmiştir. Davacı tarafın adli yardım talebi üzerinde durulması ve bu konuda karar verilip sonucuna göre ıslah talebinin değerlendirilmesi gerekirken, her iki husus da yerine getirilmeden hüküm tesisi eksik inceleme mahiyetindedir.
    Bu durumda mahkemece; davacı tarafın ıslah dilekçesi ile adli yardım talebinde bulunduğu tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 465 vd.
    maddelerine göre, adli yardım talebi hakkında bir değerlendirme yapılıp bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi; adli yardım talebinin reddine karar verilmesi halinde, ıslah harcını yatırması için davacı tarafa imkan sağlanması ve verilen sürede ıslah harcı yatırılmadığı takdirde, usulüne uygun ıslah edilen bir dava olmadığı dikkate alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    2-Davalı ... Plastik San. Tic. A.Ş"nin davaya konu kazayı yapan aracın işleteni olduğu gerekçesiyle bu davalıya husumet yöneltilmiş; davalı tarafın savunmasına itibar eden mahkemece, davalı şirketin aracını çalışanı olan dava dışı Sedat Bozkurt"a tahsis ettiği, bu kişinin yakını olan davalı sürücü ... tarafından kazanın yapıldığı, sürücü Abdullah"ın aracı kullanması bakımından davalı şirketin bilgisi olmadığı ve bu nedenle de davalı şirketin zarardan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, davalı şirket yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 85/1. maddesinde araç işleteninin sorumluluğu düzenlenmiş olup aynı maddenin 5. fıkrasında "işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur" denilmek suretiyle, kusurlu sürücünün eylemiyle zararın doğmuş olmasının, işletenin sorumluluğu için yeterli olduğu kabul edilmiştir.
    Araç işleteninin sorumluluğu, tehlike sorumluluğunun bir türü olarak mevzuatımızda düzenlenmiş olup araç işleteninin sorumluluktan kurtulması, çok istisnai durumlar için kabul edilmiştir. KTK"nun 86. maddesine göre, mücbir sebep ya da zarar gören veya 3. kişinin ağır (illiyet bağını kesecek boyutta) kusurunun bulunduğu haller yönünden işletenin sorumluluğu sözkonusu olmayacaktır. Yine, özel ve istisnai durum olarak KTK"nun 104. maddesine göre, mesleki faaliyeti gereği aracın bırakıldığı işletme sahibinin kontrolündeyken kazanın gerçekleşmesi halinde; KTK"nun 107. maddesine göre, aracın çalınması veya gasbedilmesi suretiyle ele geçirildiği durumlarda kazanın gerçekleşmesi halinde işletenin sorumluluğu sözkonusu olmayacaktır.
    Somut olayda ise; davalı ... Plastik San. Tic. A.Ş. davaya konu kazayı yapan aracını, şirket çalışanı olan ...
    "a tahsis edip teslim ettiğine dair tutanak sunmuş ve bu yönde tanık dinletmiş; davalının çalışanı olan ... ise, ceza soruşturması kapsamında verdiği ifadesinde, komşusu olan davalı sürücü Abdullah"ın ricası üzerine aracı kendi rızası ile bu kişiye teslim ettiğini beyan etmiş ve davalı sürücü Abdullah da aynı yönde beyanda bulunmuştur. Görüldüğü üzere, davalı şirkete ait aracı zilyetliğinde bulundurma hakkına sahip olan davalı şirket çalışanının rızası dışında aracın ele geçirilmesi vs. gibi bir durum ya da KTK"nun 86. maddesinde ifade bulan illiyet bağını kesen bir durum somut olay bakımından bulunmamaktadır.
    Bu durumda mahkemece; araç işleteni olan davalı şirketin, bu sıfatı nedeniyle davaya konu zararlardan sorumlu olduğu, şirket çalışanı tarafından aracın başkasına tesliminin davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, şirket çalışanı dışındaki kişinin zarara sebep olmasının davalı ile çalışanı arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirdiği hususları dikkate alınmak suretiyle, davalı ... Plastik San. Tic. A.Ş"nin de diğer davalılarla birlikte zarardan sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 2.4.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi