19. Hukuk Dairesi 2017/4219 E. , 2019/861 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı banka aleyhine dava dışı... Muhasebe ve Mali Müşavirlik Ltd. Şti. tarafından dava açıldığını, bu davada dava dışı... Muhasebe ve Mali Müşavirlik Ltd. Şti.’nin davacı banka nezdinde bulunan hesaplarından bilgisi dışında EFT yapıldığını iddia ettiğini, yapılan araştırma neticesinde... hesabından gerçekleştirilen işlemler ile davalı ...’ın hesabına 4.700,00 TL EFT yapıldığının anlaşıldığını, dava dışı... tarafından davacı banka aleyhine açılan davanın kabulüne karar verildiğini, davacı bankaca...’a 10.675,68 TL ödeme yapıldığını, davalı ...’ın hesabına havale yapılan 4.700,00 TL’nin davalı tarafından çekildiğini, davalının iyi niyetli olmadığını, dava dışı...’a ödenen paranın faizi ile birlikte tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alacağın zamanaşımına uğradığını, hesaptan çektiği paranın kendi parası olduğunu savunarak davanın reddi ile % 20 oranında kötü niyet tazminatı istemiştir.
Mahkemece, davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu, davalının davacı banka nezdinde hesabı olduğunun sabit olduğu, davalının 05.04.2006 tarihinde hesabına 4.300,00 TL yatırdığı, aynı gün davalının hesabından 4.275,00 TL çekildiği, bankaya müracaatında hesabına para girişi yapılarak 4.700,00 TL yatırıldığı, davalının kendi ifadesi ile 4.300,00 TL’yi çektiği, 14 gün bekledikten sonra hesapta kalan 398,00 TL’yi çektiği, her ne kadar bilirkişi raporunda davacı bankanın dava dışı...’a ödediği miktarın tamamından davalının sorumlu olduğu yolunda görüş bildirilmiş ise de, davacı bankanın tacir olduğu, banka işlemleri sırasında mudilerin güvenliğini sağlamak zorunda bulunduğu, sonuç itibariyle davalının banka aleyhine 398,86 TL zenginleştiği gerekçesiyle davanın anılan bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, şartları oluşmadığından davacı yararına icra inkar, davalı yararına kötü niyet tazminatına karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Her ne kadar mahkemece davalının kendi hesabına yatırdığı para dışında fazladan 398,86 TL çektiği gerekçesiyle bu miktar üzerinden açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, davalının kendi hesabına yatan 4.300,00 TL’den sonra dava dışı ...’in hesabına 4.295,00 TL EFT yapılmış olup, bu EFT’nin davalının hesabına geri gelmediği, bilakis dava dışı...’un davacı bankada bulunan hesabından yapılan 4.700,00 TL’lik EFT’nin geldiği anlaşılmaktadır. Dosyada davalının kendi savunması dışında, dava dışı ...’e yapılan 4.295,00 TL’lik EFT’nin iradesi dışında olduğuna dair bir veri yoktur. Dosyada alınan bilirkişi raporunun altıncı sayfasında da bu husus, davalının eğer iradesi dışında hesabından bir para çıkışı olmuşsa bunu, o şahıstan isteyebileceği şeklinde ifade edilmiş olup, mahkemece davalının hesabından dava dışı ...’e yapılan EFT’nin ne şekilde gerçekleştiği, davalının bu EFT konusunda bir talimatı olup olmadığı, yine EFT sonrasında bir başvurusu olup olmadığı araştırılarak, davacının iddiasına konu alacaktan davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında tarafların kusur durumlarını değerlendiren bir rapor alınarak, tüm deliller hep birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.