Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/5955 Esas 2021/2641 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5955
Karar No: 2021/2641
Karar Tarihi: 03.03.2021

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/5955 Esas 2021/2641 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2020/5955 E.  ,  2021/2641 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
    Arsa niteliğindeki ... İlçesi, ... Mahallesi, 1285 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde, taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı bedelinin tespit edilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
    1-Dava konusu taşınmazların tapu kaydındaki ... lehine 1.696m2"lik eski irtifak hakkı nedeniyle meydana gelecek değer düşüklüğü oranına göre belirlenecek miktarın, kamulaştırma bedelinden indirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    2-Tespit edilen bedel, acele el koyma kararı ile tespit edilen bedelin altında olduğundan yasal faize hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    3-İrtifak tesis edilen alanın hüküm fıkrasında açıkça gösterilmemesi,
    Kabule göre de;
    4- Davacı idarece fazla ödenen 392.938,56-TL nin infazda tereddüt yaratacak şekilde hükümde açıkça gösterilmemesi,Doğru olmadığı gibi;
    5-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 03/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.