Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1469
Karar No: 2018/4517
Karar Tarihi: 03.04.2018

Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2018/1469 Esas 2018/4517 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi, suça sürüklenen çocuk ... hakkında nitelikli hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarından 2 yıl, 1 yıl ve 1 yıl hapis cezaları vermiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise, suç tarihi itibarıyla 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuğa indirim yapılmaması gerektiği, hak yoksunluğuna hükmedilmemesi gerektiği, kısa süreli hapis cezasının çevrilmemesi nedeniyle hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle, İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki kararın kanun yararına bozulması kararı verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b, 151/1 ve 116/1. maddeleri, 5237 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 150/2. maddesi, 31/3. maddesi, 53/1. maddesi ve 53/4. maddesi, 50/3. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35/1. maddesi ve 35/3. fıkrası.
17. Ceza Dairesi         2018/1469 E.  ,  2018/4517 K.

    "İçtihat Metni"


    Nitelikli hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarından suça sürüklenen çocuk ..."ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 151/1 ve 116/1. maddeleri gereğince 2 yıl, 1 yıl ve 1 yıl hapis cezaları ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarının uygulanmasına dair İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 19/02/2015 tarih, 2011/164 Esas ve 2015/88 sayılı Kararını kapsayan dosya Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 13/02/2018 tarih ve 2018/11391 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın istem yazısında;
    “Suç tarihi itibarıyla 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuğa 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 150/2. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atanmamış ise de, mahkeme tarafından 26/01/2015 tarihinde alınan ifadesi sırasında suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını ikmal ettiğinden dolayı anılan hususun telafisi mümkün olmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
    1-Kayden 06/05/1991 doğumlu olup, suçun işlendiği 30/11/2008 tarihinde onbeş yaşını doldurmuş olup, onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmamış olmasında,
    2-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/4. maddesinde yer alan “Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında, aynı Kanun’un 53/1. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilmesinde,
    3-Fiili işlediği sırada 18 yaşından küçük olan ve dosyada mevcut adlî sicil kaydına göre suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin mahkûmiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçları bakımından verilen hapis cezalarının kısa süreli olması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükmü uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesinde,
    4-Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılıp raporunun aldırılmaması ve raporun aldırılmamış olması halinde aynı Kanun"un 35/3. fıkrası gereğince bahse konu durumun nedeninin gerekçeli kararda tartışılmamasında isabet görülmemiştir.” Denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    1-Suç tarihinde onbeş yaşını doldurup onsekiz yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiği,
    2-Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/4. maddesinde yer alan “Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, aynı Kanun’un 53/1. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilmemesi gerektiği,
    3-Dosyada mevcut adlî sicil kaydına göre suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin mahkûmiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlâl etme suçları bakımından verilen hapis cezalarının kısa süreli olması nedeniyle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükmü uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmesi gerektiği,
    4-Suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılıp raporunun aldırılması ve raporun aldırılmamış olması halinde aynı Kanun"un 35/3. fıkrası gereğince bahse konu durumun nedeninin gerekçeli kararda tartışılması gerektiği, açık kanun hükmüdür.
    İnceleme konusu somut olayda;
    1-Kayden 06/05/1991 doğumlu olup, suçun işlendiği 30/11/2008 tarihinde onbeş yaşını doldurmuş olup, onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmamış olmasında,
    2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/4. maddesinde yer alan “Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında, aynı Kanun’un 53/1. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilmesinde,
    3-Fiili işlediği sırada 18 yaşından küçük olan ve dosyada mevcut adlî sicil kaydına göre suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin mahkûmiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlâl etme suçları bakımından verilen hapis cezalarının kısa süreli olması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükmü uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesinde,
    4-Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılıp raporunun aldırılması ve raporun aldırılmamış olması halinde aynı Kanun"un 35/3. fıkrası gereğince bahse konu durumun nedeninin gerekçeli kararda tartışılmaması, hukuka aykırıdır.
    SONUÇ VE KARAR:
    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi"nin suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki 19/02/2015 tarih, 2011/164 Esas ve 2015/88 Karar sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA,
    Sosyal inceleme yaptırılıp raporunun aldırılmaması ve raporun aldırılmamış olması halinde aynı Kanun"un 35/3. fıkrası gereğince nedeninin gerekçeli kararda tartışılmaması konusundaki bozma nedeni nazara alınarak müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 03.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi