Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12833
Karar No: 2017/7141
Karar Tarihi: 12.12.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/12833 Esas 2017/7141 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/12833 E.  ,  2017/7141 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/02/2016 tarih ve 2015/166-2016/74 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, tarafların kardeş ve dava dışı ... Un Sanayi ve Tic. Ltd. Şti"nin ortakları iken, müvekkilinin davalı aleyhine açtığı şirketi idare temsil yetkisinin kaldırılması ve şirket müdürlüğünden azline ilişkin davada yargılama ... davalı tarafından ısrarlı bir biçimde şirketin borca batık olduğu ve iş yapamadığının ifade edildiğini, müvekkilinin şirketin evraklarına ulaşımının engellendiğini, bu nedenle müvekkilinin içinde bulunduğu zor durum ve kendisine şirketin borca batık olduğu bilgisinin verilmesi nedeniyle davalı ile şirketteki hissesinin devri yönünde anlaşmak zorunda kaldığını, ancak şirketteki hissesini gerçek değerinin çok altında devrettiğini, davalının müvekkilinin hissesine karşılık yaptığı ödeme ile bu hisselerin gerçek değeri arasında çok büyük oransızlık olduğunu ileri sürerek, edimler arasındaki orantısızlığın giderilmesi adına 350.000,00 TL belirsiz alacağın faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını savunarak, usul ve esastan reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin geçtiği, davacının her ne kadar aşırı yararlanma olgusunu ... İlindeki kurumlar vergisi rekortmenlerinin ilan edilmesiyle öğrendiğini ileri sürmüş ise de, davacının, davalı ile birlikte şirketin iki ortağından biri olup, aynı zamanda 21/04/2011 ile 07/06/2012 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi ve münferit yetkili olduğu, bunun yanında tarafların kardeş oldukları da dikkate alındığında davacının şirketin mali durumunu ve pay değerini bilmediğinin kabul edilemeyeceğinden davacının hisse devri sözleşmesinin yapıldığı an itibariyle şirketin yasal temsilcisi olarak tüm bilgilerine sahip olduğunun kabul edilmesi gerektiği, diğer yetkili olan davalı tarafından kendisinin şirketle ilgilendirilmediği, evraklara ulaşmasının engellendiği yönündeki iddiasının ispatlanamadığından davacının zor durumundan, tecrübesizlik veya bilgisizliğinden yararlanma gibi, aşırı yararlanma olgusunun subjektif şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Davacı tarafça, tarafların ortağı olduğu şirketteki hissesini gerçek değerinin çok altında devrettiğinden edimler arasındaki orantısızlığın giderilmesi istemi ile açılan işbu davada, davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece her ne kadar davacının da şirketin 21/04/2011-07/06/2012 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi ve münferit yetkilisi olarak mali durumunu ve pay değerini bilmediğinin kabul edilemeyeceği gerekçesine yer verilmiş ise de, davacı tarafça şirket ve işletmesi olan fabrikaya uzun süre gidilmediği, bilgi ve tecrübeden yoksun kalındığı, iş yerine gidip gelinmediği ve iş bilinmediği için şirketin mali durum ve değeri konusunda ancak davalının verdiği bilgiler kadar değerlendirmede bulunulabildiği, bu hususun davacı tarafından davalı aleyhine, davalının şirketi idare temsil yetkisinin kaldırılması ve şirket müdürlüğünden azli istemi ile ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/82 E. sayılı dosyasında açılan davada, davalı tarafça da kabul edilerek, davacının şirket, mali yapısı ve işin işleyişi ile ilgili bilgi sahibi olmadığına yönelik beyanlarda bulunulduğu ve işbu davanın devamı sırasında davalının şirketin borca batık olduğu, iş yapamadığını söylemesi üzerine şirketteki hissesinin devri yönünde anlaşmak zorunda kalındığının iddia edilmesi karşısında, davalının eyleminin 6098 sayılı TBK’nin 36., 818 sayılı BK’nin 28. maddesi kapsamında bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, bu kapsamda olduğu kanaatine varılır ise, TBK’nin 39/2, BK’nin 31/son maddeleri uyarınca 1 yıllık sürenin geçmesinin sözleşmenin onayı anlamına gelse de tazminat isteme hakkını ortadan kaldırmayacağı nazara alınarak, taraflar arasında görülmekte olan diğer dava dosyaları da getirtilip, gerektiğinde taraf delilleri de toplanarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 12/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi