MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

..., dahili davacılar ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Sarıveliler Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 14.01.2009 gün ve 37/3 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı vekili, 119 ada 45 parsel sayılı taşınmazın yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit ve tapuya tescil edildiğini, taşınmazın vekil edeni ile kardeşi olan davalının müşterek murisleri bulunan dedeleri ...oğlu ...’dan kaldığını açıklayarak tapu kaydının iptali ile ...oğlu ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dedesinden kalan taşınmazların kendisi henüz çok küçük yaşlarda iken aile arasında taksim edildiğini, halasının hissesini alan babaannesinin Ermenek Noterliğince düzenlenen 11.04.1977 tarih, 941 yevmiye no’lu "Ölünceye Kadar Bakma Akdi" ile kendisine devrettiğini, davacıya da başka bir taşınmazın taksim sonucu verildiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
...oğlu ... mirasçıları davaya dahil ettirilmiş, dahili davacılardan ..., ... ve ..., dava konusu parselde kendilerinin de hisselerinin bulunduğunu bildirmişler, diğer dahili davacı ... ise davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın öncesinde tarafların dedelerine ait olduğu ve dedelerinden kalan mirasın taksim edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne; dava konusu 119 ada 45 parsel sayılı taşınmazın davalı üzerindeki tapu kaydının iptali ile 01.07.1889 doğumlu ...oğlu ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalının aşağıda belirtilen hususlar dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
Davalı, dedesinden kalan taşınmazların mirasçılar arasında taksim edildiğini bildirmiş ise de, taşınmaz başında 28.05.2008 tarihinde yapılan keşifte dinlenilen tanıklar öncesinde tarafların dedesine ait olan taşınmazla ilgili miras taksimi yapıldığı hususunda bilgilerinin olmadığını beyan etmişlerdir. Böylece, dava konusu taşınmazın tarafların ortak murisleri olan ve dosya içerisinde mevcut nüfus kaydı ile mirasçılık belgesine göre 18.11.1944 tarihinde vefat eden dedeleri ...oğlu ...’dan kaldığı ve murisin terekesinin mirasçılar arasında taksim edilmediği anlaşılmıştır. Elbirliği ile mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda mirasçıların birbirleri aleyhine tek başına miras payının iptaline ilişkin dava açmaları olanaklıdır. Ancak mirasçılardan birinin taşınmazın diğer mirasçılar adına tapuya tescilini istemesi mümkün değildir. Davacı ancak kendi payı yönünden iptal ve tescil isteyebileceğine göre davacı ...’ün miras payı oranında iptal ve tescile karar vermek gerekirken davacı olmayan diğer mirasçılar bakımından da tapu kaydının iptali ile adlarına tescil kararı verilmesi doğru olmamıştır. Çünkü davacı dışındaki mirasçılar tarafından yöntemine uygun bir biçimde açılmış herhangi bir dava ve istek bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 06.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.