Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.08.2018 tarih ve 2018/97-2018/390 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53/1-3, 58/9, 63 maddeleri gereği kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi


Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanığın duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Ayrıntıları Dairemizin 06.11.2019 tarih ve 2019/1582 Esas, 2019/6838 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; bir asker şahsın; örgütün gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaata ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde,
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Sanık ...’nın Kocaeli Deniz Hava Komutanlığı 351. Deniz Helikopter Filo Komutanlığında 2007-2017 yılları arasında görev yaptığı, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ankesörlü/kontörlü telefonlar aracılığı ile aranan askeri personele yönelik başlatılan soruşturma kapsamında, HTS kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan 03.03.2018 tarihli HTS Analizi İnceleme ve Tespit Tutanağına göre; sanığın kendi adına kayıtlı olan 055..... numaralı telefon hattının 02..... numaralı sabit hattan 01.10.2014 ve 19.09.2015 tarihlerinde toplam iki kez arandığının tespit edildiği, şüpheli olarak soruşturma aşamasında müdafii huzurunda beyanına başvurulan ...’un sanığın Hüseyin kod adını kullandığı, düzenli olarak ayda bir kere 400 TL himmet adı altında kendisine para verdiği ve sohbet adı altında düzenlenen örgütsel toplantılara katıldığına ilişkin beyanda bulunması yine duruşmada tanık olarak dinlenen ...’un sanıkla 2016 Mayıs ayına kadar sohbet adı altında düzenlenen örgütsel toplantılara katıldığına ilişkin beyanda bulunması nazara alındığında sanığın FETÖ/PDY terör örgütü ile ilgisi olmadığına ilişkin savunmasının dosya kapsamındaki tüm deliller karşısında hayatın olağan akışına uygun bulunmadığına dair yerel mahkemenin kabulünde isabetsizlik bulunmadığından,
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.