Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1344
Karar No: 2010/2377
Karar Tarihi: 06.05.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/1344 Esas 2010/2377 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/1344 E.  ,  2010/2377 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Çerkeş Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 10.06.2009 gün ve 241/227 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edilen 134 ada 38 sayılı parselin muristen intikal ve kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu kaydının iptali ile muris ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, 38 nolu parselin Hazine adına tapulu bir yer olduğunu, hali arazi niteliğinde bulunduğunu, zilyetlik koşullarının davacı yararına oluşmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davacı, yargılama sırasında dosyaya sunduğu 08.11.2006 havale tarihli dilekçesiyle dava konusu parselin 38 sayılı parsel olmadığını, aynı ada 39 sayılı parsel olduğunu bildirmiş, 31.01.2007 tarihli yargılama oturumunda ise 134 ada 39 sayılı parselin batı tarafından 7 dekar yer istediklerini açıklamıştır. Böylece yer değişmemekle birlikte dava konusu parselin 38 değil 39 nolu parsel olduğunu kabul etmiştir.
    Mahkemece 134 ada 38 sayılı parselin muris ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Uyuşmazlık konusu 134 ada 39 sayılı parsel, 07.07.2000 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında ham toprak niteliğiyle ve 32588 m2 yüzölçümlü olarak Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu gerekçesiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Taşınmaz hükmen 13.04.2005 tarihinde Hazine adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı ıslah dilekçesiyle dava konusu parselin 134 ada 39 nolu parsel olduğunu, 31.01.2007 günlü yargılama oturumunda da sözü edilen parselin batı tarafından 7 dekar yerin kendilerine ait olduğunu belirterek babası ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istediği halde mahkemece dava dışı kalan aynı ada 38 sayılı parselin tamamı yönünden iptal ve tescile karar verilmesi doğru değildir.
    Öte yandan, 134 ada 39 sayılı parsel ham toprak niteliğinde olup, tutanağın edinme sebebinde, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve özel mülkiyete konu olmayacak yerlerden olduğu görüşüyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi gereğince davalıHazine adına tespit edildiği anlaşılmaktadır.Bu durum karşısında dava konusu taşınmazın TMK.nun 715.maddesi paralelinde düzenlenen ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/c bendi uyarınca özel mülkiyete konu olmayacak yerlerden olduğu belirlenmiştir. Ne var ki kadastro tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli bulunan belgelerden sayılmaktadır. Davacı taraf tutanağın aksini kanıtladığı takdirde taşınmazın özel mülkiyete konu olması mümkündür. Taşınmazın gerçekten TMK.nun 715 ve 3402 sayılı Kanunun 16/c bendi kapsamında kalan yerlerden olup olmadığının mahkemece yöntemine uygun bir biçimde araştırılıp belirlenmesi gerekmektedir. Bu bakımdan taşınmaza komşu 5, 6, 8, 10 ve 12 sayılı parsellerin dosya arasında bulunan kadastro tutanaklarındaki bilgilere göre vergi kayıtlarının revizyonu sonucu hak sahiplerine verildiği görülmüştür. Bu bakımdan anılan parsellere ait kadastro sırasında uygulanan vergi kayıtlarının bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, aynı şekilde tespitin yapıldığı 07.07.2000 tarihinden geriye doğru en az 20 yıl yani 1980 ve öncesine ait iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğraflarının da bulundukları yerlerden getirtilip dosyaya eklenmesi, ondan sonra uzman, teknik ve yerel bilirkişiler aracılığıyla hava fotoğraflarıyla komşu parsellere ait vergi kayıtlarının yapılacak keşifte uygulanması, yerel bilirkişi ve tanıkların HUMK.nun 258 ve 259.maddeleri gereğince keşifte dinlenmelerinin sağlanması, komşu kayıtların dava konusu yeri ne şekilde gösterdikleri üzerinde durulması, teknik bilirkişiye kroki üzerinde işaret ettirilmesinin sağlanması, uzman bilirkişi tarafından uygulanacak hava fotoğraflarına göre taşınmazın hava fotoğraflarının çekildiği tarihte kültür arazisi olup olmadığı konusunun açıklığa kavuşturulması, hava fotoğraflarının stereoskopik aletle ve üç boyutlu olarak incelemeye tabi tutulması, belirtilen konularda uzman bilirkişi harita mühendisi ve teknik bilirkişiden gerekçeli, denetime açık rapor istenmesi gerekmektedir. Davacı taraf 134 ada 39 sayılı parselin batı tarafından sadece 7000 m2’lik yer istediklerini bildirdiğinden HUMK.nun 74.maddesi gereğince bu isteğin gözönünde bulundurulması, muris dışında tüm mirasçıları açısından 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi gereğince miktar araştırmasının yapılması, bu nedenle belgesizden taşınmaz edinip edinmediklerinin Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüğü ile zilyetliğe dayalı başkaca tescil davası açıp açmadıklarının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulması, belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve tapu kayıtları ile zilyetliğe dayalı tescil davalarına konu olan davalar var ise bunlara ait dosyalar bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, 3402 sayılı Kanunun 14.maddesinde belirtilen sınırlamalar açısından gözönünde tutulması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması usul ve yasaya aykırıdır.
    Davacı taraf isteğini 7000 m2 yerle sınırladığından keşifte tespit edilen değer üzerinden hesaplanan miktarın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi dahilinde kaldığı anlaşıldığından davalı Hazine temsilcisinin göreve ilişkin itirazı bu nedenle yerinde bulunmamaktadır.
    Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi