Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2009/9-537
Karar No: 2009/538
Karar Tarihi: 18.11.2009

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2009/9-537 Esas 2009/538 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2009/9-537 E.  ,  2009/538 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 5.İş Mahkemesi
    TARİHİ : 06.07.2009
    NUMARASI : 2009/174 E-2009/414 K.

    Taraflar arasındaki “iş arama izin ücreti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 5. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.12.2008  gün ve  2008/538 E., 2008/766 K. sayılı kararın incelenmesinin davalılardan SGK (Devredilen Emekli Sandığı) vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 10.02.2009 gün ve 2009/5621 E., 2009/1894 K. sayılı ilamiyle; (“…1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Mahkemece birleştirilmesine karar verilen davada davacı işçi, işverence yapılan fesih üzerine ihbar öneli kullandırılmasına rağmen iş arama izni verilmediğini ileri sürerek, iş arama izin ücretlerinin ödetilmesi isteğinde bulunmuştur. Mahkemece zamlı ücret üzerinden hesaplama yapılarak isteğin kabulüne karar verilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanununun 27.maddesinde, "Bildirim süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş arama izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse iş arama izin saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir. Ancak iş arama iznini toplu kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı günden evvelki günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır, işveren yeni iş arama iznini vermez veya eksik kullandırırsa o süreye ilişkin ücret işçiye ödenir, işveren, iş arama izni esnasında işçiyi çalıştırır ise işçinin izin kullanarak bir çalışma karşılığı olmaksızın alacağı ücrete ilaveten, çalıştırdığı sürenin ücretini yüzde yüz zamlı öder" şeklinde kurala yer verilmiştir.
    Belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçinin iş sözleşmesinin feshinde işçiye tanınması gereken bildirim öneli, işçiyi, fesihten sonraki hayata hazırlamak için önemlidir. Bildirim süresi sonunda işten ayrılacağını bilen işçi, bu süre içinde bir başka iş arayarak bir başka işyerinde yeniden çalışabilmek için girişimlerde bulunabilecektir. Ancak bu süre içinde iş görme borcunu eksiksiz yerine getirmesi gereken işçinin, yeni iş aramasının güçlükleri de ortadadır. Bu nedenle yasa koyucu, bildirim süresi içinde işverence işçiye yeni iş araması için izin verilmesini öngören düzenlemeye gitmiştir.
    Yeni iş arama izni bildirim süresi tanınarak yapılan fesihlerde söz konusu olur. işverence Kanunun 25.maddesine dayanarak yapılan fesihlerde böyle bir yükümlülük olmadığı gibi, belirsiz süreli iş sözleşmesinin bildirim süresi tanınmaksızın derhal feshinde ya da bildirim sürelerine ait ücretin veya ihbar tazminatının peşin ödendiği hallerde yeni iş arama izni verilmesi gerekmez.
    Bildirim önelleri içinde işçiye verilmesi gereken yeni iş arama izni kamu düzenini ilgilendirmektedir, işverenin bu yükümünü azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran sözleşme hükümleri geçersizdir. Ancak taraflarca 4857 sayılı İş Kanunun 17.maddesi hükmüne uygun olarak ihbar önelini arttırabilecekleri gibi, günlük en az iki saat olan iş arama izin süresini de daha fazla olarak belirleyebilirler. Belirtmek gerekir ki, iş arama izni arttırılmış ihbar önellerine göre kullandırılmalıdır.
    4857 sayılı iş Kanununun 27.maddesine göre, yeni iş arama izni vermeyen veya eksik kullandıran işveren, o süreye ait ücreti işçiye ödemekle yükümlüdür. Aynı maddenin 3.fıkrasında, işveren yeni iş arama izni esnasında işçiyi çalıştırırsa, işçinin çalışma karşılığı olmaksızın alacağı ücrete ilaveten çalıştırdığı sürenin ücretini %100 zamlı olarak ödemesi gerektiği kuralı getirilmiştir.
    Yeni iş arama izni, işçinin ihbar öneli içinde çalıştırıldığı günler için geçerli olur. işçinin hafta tatili, bayram ve genel tatil izinlerini kullandığı günler için iş arama izni verme zorunluluğu bulunmamaktadır. Çalışılmayan günler için iş arama izni verilmesi gerekmediğine göre, bu günler için ayrıca iş arama izin ücretine hak kazanılamaz, işçiye iş arama izinlerinin toplu olarak kullandırılması gerektiğinde, çalışılan iş günleri için iki saatten az olmamak üzere hesaplama yapılır ve işçinin iş arama iznini kullanacağı süre belirlenerek sonuca gidilir.
    Somut olayda davalı işveren, ihbar öneli içinde yeni iş arama izinlerini kullandırdığını kanıtlayabilmiş değildir. Bu nedenle davacı işçinin iş arama izin ücretlerine hak kazandığı tartışmasızdır.
    Davacının ihbar öneli içinde çalıştığı günler bakımından her gün için iki saat iş arama izin ücretinin 4857 sayılı İş Kanununun 27.maddesi hükmüne uygun olarak %100 olarak hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirse de, çalışılmayan hafta tatilleri için de iş arama izin ücreti hesaplanarak sonuca gidilmesi hatalı olup, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir…”) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiş, direnme kararı kesin olarak verilmiş; davalılardan SGK (Devredilen Emekli Sandığı) vekilinin temyizi üzerine mahkemece 08.09.2009 günlü  temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDEN  : Davalı SGK (Devredilen Emekli Sandığı) vekili
       
             HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek temyiz isteminin reddi kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava kıdem tazminatı ve yeni iş arama izin ücreti alacağı talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı SGK vekili tarafından temyiz edilen karar, Özel Dairece metni yukarıda bulunan ilamla, davalının diğer temyiz itirazları reddedilmek suretiyle iş arama izin ücreti alacağının hesaplanması yöntemine ilişkin olarak davalı yararına bozulmuş; Yerel Mahkeme önceki kararının iş arama izin ücreti kısmına direnmiş, direnme kararını davalılardan SGK vekili temyiz etmiştir.
    Belirtilmelidir ki; Yerel Mahkeme hükmünün yeni iş arama izin ücreti dışındaki kısımları; davalının bozma dışında kalan temyiz itirazlarının reddedilmesi, hükmün o bölümünün onanması niteliğinde olduğundan ve hükmün İş Mahkemesince verilmiş olması nedeniyle karar düzeltme yolu da açık bulunmadığından kesinleşmiştir.
    Yerel Mahkemenin önceki hükmü ile bozma ve direnme kararlarının içerik ve kapsamlarına göre uyuşmazlık, iş arama izin ücreti noktasında toplanmakta, bu istem yönünden; bilirkişi ve Yerel Mahkemece belirlenen ile hükmedilen miktarlar 1.400 TL’sını aşmamaktadır.
    Direnme kararları da dahil olmak üzere, Yerel Mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay Daireleri ya da Hukuk Genel Kurulu’nca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesinin mümkün olup olmadığı belirlenirken; temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte olan Kanun hükmü esas alınmalıdır.
    21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.7.2004 tarih ve 5219 Sayılı "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun", yürürlük tarihinden sonra Yerel Mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı Hukuk Usulü Mahkemeleri Kanunu"nun 427.maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar TL.; yine yürürlük tarihinden sonra Yargıtay Daireleri ve Hukuk Genel Kurulu"nca temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilebilmesi için 440/III-1.maddesinde aranan parasal sınırı da altı milyar TL. olarak değiştirmiş ve aynı kanunla katsayı uygulaması getirilmiş olup, 01.01.2009 tarihinden 31.12.2009 tarihine kadar katsayı artışı sonucu uygulanması gereken kesinlik (temyiz edilebilirlik sınırı) "1.400 YTL"dir
    Eldeki davada, temyiz istemine konu direnme kararının verildiği 06.07.2009 tarihinde, 5219 Sayılı Kanunun temyiz (kesinlik) sınırını 1.400 YTL. olarak değiştiren hükmünün yürürlükte bulunduğu hususu gözetildiğinde, direnme kararına konu yeni iş arama izin ücreti talebi yönünden; talep ve hüküm altına alınan tutar kesinlik sınırının altında olduğundan, müddeabihin değeri itibariyle HUMK.’nun 5219 Sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi uyarınca direnme kararı kesindir.
    Yeri gelmişken belirtilmelidir ki, uyuşmazlık konusu yeni iş arama izin ücreti 4857 sayılı İş Kanunu’nun 27.maddesinde düzenlenen ve bu maddeye dayalı bir istem olup, somut olayda, toplu iş sözleşmesine dayalı olarak istemde bulunulmadığından; toplu iş sözleşmesine dayalı uyuşmazlıklarda yargıcın toplu iş sözleşmesini yorumlayarak karar vermesi gerektiği ve içerisinde özel bir tespit hükmü niteliğinde olan yorum kararını da barındırması karşısında bu tür uyuşmazlıkların temyiz incelemesinde kesinlik sınırının gözetilemeyeceğine ilişkin Hukuk Genel Kurulu kararının uygulanmasına olanak bulunmamaktadır.
    Bu hususlar Hukuk Genel Kurulu’nun 06.05.2009 gün ve 2009/9-88-166; 12.04.2006 gün ve 2006/9-188-160 sayılı kararlarında da benimsenmiştir.
    Açıklanan nedenle davalı SGK vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin Yerel Mahkemenin ek kararı usul ve yasaya uygun olup onanması gerekir.
    S O N U Ç : Davalı SGK (Devredilen Emekli Sandığı) vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnmenin temyizi isteminin reddine ilişkin olarak verilen ek kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 18.11.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi