16. Hukuk Dairesi 2017/2332 E. , 2017/3321 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 14.02.2017 gün ve saatte temyiz eden ... vs. vekili Avukat ... ve Hazine vekili Avukat ... geldiler. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirilip, süresinde yapılan inceleme sonucu verilen geri çevirme kararı ile istenilen belgeler de getirtilip dosyasına konulduktan sonra yeniden inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 107 ada 1 parsel sayılı 2.278,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve bahçe vasfıyla 20 yıldır ... ile çocukları... kullanımında olduğu şerhi verilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... çekişmeli taşınmazın kendi kullanımında olduğunu öne sürerek adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile ..."nun kullanımında olduğunun beyanlar hanesine şerhine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile davalı ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesinin önceki tarihli ilamı ile taşınmazın davacının kullanımında olduğunun saptandığı ve zilyetliğinin mahkeme ilamı ile korunduğu, davalının, zilyetliği davacıdan hukuki bir yolla elde ettiğinin kanıtlanamadığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme hatalı olduğu gibi varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1986/877 Esas, 1989/ 395 Karar sayılı dosyasında davacı ..."nun, ... ve ... aleyhine açtığı zilyetliğe müdahalenin önlenmesi davasının mahkemece kabul edildiği, bu kez Hazine tarafından ... aleyhine, şahıslar arasında davaya konu olan ve davalı lehine karar çıkan 1395 metrekare yerin orman olması sebebiyle zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı öne sürülerek açılan tescil davasının yargılaması sonunda ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1991/249 Esas, 1992/752 Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmaz bölümünün, 1989 yılında orman sınırları dışına çıkarıldığı gerekçesiyle Hazine adına tesciline karar verildiği ve 1395 metrekarelik bu alanın 708 parsel olarak Hazine adına tescil edildiği, 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosunda 708 parselin çekişmeli 107 ada 1 parsel kapsamında kullanım kadastrosunun yapılarak davalılar adına zilyetlik şerhi verildiği ve yukarıda anılan ilamların çekişmeli taşınmazın 1395 metrekare yüzölçümlü bölümüne ilişkin bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup, çekişmeli taşınmazın men"i müdahale davasının kapsamı dışında kalan bölümü yönünden davacının davasının reddi gerektiği tartışmasızdır. Taşınmazın men"i müdahale davası kapsamında kalan 1395 metrekarelik bölümü yönünden ise; söz konusu Üsküdar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1986/877 Esas, 1989/395 Karar sayılı ilamı, karar tarihine kadar çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yanın üstün hakkı ve zilyetliği bulunduğu hususunda kesin hüküm teşkil etmektedir. Ancak somut olayda dava, 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir. Anılan Yasa maddesinin birinci fıkrası, "...orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanun"un 11 inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir", hükmünü içermektedir. Diğer bir anlatımla, kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak kullanan kişilerdir. Hal böyle olunca; men"i müdahaleye ilişkin anılan ilamın kapsadığı 1395 metrekare yönünden, bu ilamdan sonra kadastro tespitine kadar geçen sürede ve hatta tespit günü itibariyle çekişmeli taşınmaza davalı yanın zilyet olduğu olgusu karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden ... ve arkadaşlarına iadesine, 09.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.