14. Hukuk Dairesi 2016/19124 E. , 2017/9312 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.12.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat ve ecrimisil, ıslahen kamulaştırmasız elatmaya dayalı tazminat ve ecrimisil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacının davalılardan ... aleyhine açmış olduğu davanın husumet yokluğundan reddine, davacının davalılardan ... aleyhine açmış olduğu tapu iptali ve tescil, ecrimisil ve kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davasının reddine dair verilen 09.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 12.12.2017 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı vekili 18.12.2013 tarihli dilekçesiyle, davacının 1578 ada 7 parsel ile 1578 ada 15 parselde (imar düzenlemesi-plan değişikliğiyle 5060 ada 18 parsel) malik olduğunu, taşınmazından yola terk edilen 988 m2"lik bölümün tapusunun iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde davanın kamulaştırmasız elatma olarak kabulü ile taşınmazın dava tarihindeki bedelinin davalılardan yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 12/02/2015 tarihli dilekçesi ile davayı ıslah etmiş, tapu iptali ve tescilin mümkün olmadığı yapılan keşif ve toplanan delillerden anlaşıldığından ıslah edilmiş hali ile 5.454.748,00 TL"nin dava tarihinden işletilecek yasal faiziyle davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılardan ... vekili, öncelikle idari yargının görevli olduğunu, iddia edilen hususun akit tablosunda gösterilmesi gerektiğini, koşullu bir yola terk işlemi bulunmadığını Kamulaştırma Kanununun 35. maddesine göre malikin muvafakati ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler ile ilgili olarak eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı ve karşılığının istenemeyeceğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalılardan Büyükşehir Belediyesi vekili, dava konusu taşınmazda Belediyelerince herhangi bir işlem yapılmadığını, yetki ve sorumluluk alanında bulunmadığını, husumet ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ... 1. İdare Mahkemesinin 09.09.2005 gün 2005/1384-1137 sayılı dosyası, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/111 E.- 2004/581 K. sayılı Yargıtay 1. Hukuk Dairesince 02.06.2005 tarihinde onanan dosyası ve taşınmaz başında 17/12/2014 tarihli yapılan keşif sonucu düzenlenen rapor ve ek raporlar ve dosyadaki belgeler incelenerek, davacının davalılardan ... aleyhine açmış olduğu dava yönünden yapılan yargılamada dava konusu yer başlangıçta Büyükşehir Belediyesi"nin sorumluluk alanında ise de; alt belediye olan ... Belediyesinin kurulmuş olması ve dava konusu yerin ... sorumluluk alanı içerisinde kalması nedeniyle Büyükşehir Belediyesi hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine, ... aleyhine açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacının tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat ve 12.12.2015 tarihli dilekçesi ile ıslahen tazminat istemine ilişkin dava dilekçesinde dava değeri 2.000,00 TL olarak belirtilmiş, yargılama sırasında davacı dava değerini ıslah etmiş ise de bilirkişi raporunda ve ıslah dilekçesinde belirtilen değer üzerinden harcı yatırmamıştır. Bu nedenle vekalet ücretinin belirlenmesinde dava dilekçesinde belirtilen dava değerinin esas alınması gerekirken keşfen belirlenen ve 12.12.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle harcı ikmal edilmeyen değer esas alınarak davalı ... Belediye Başkanlığı yararına fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. Bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2. Bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.