Taraflar arasındaki “iş arama izin ücreti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 5.İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 24.10.2008 gün ve 2007/601 E., 2007/581 K. sayılı kararın incelenmesinin davalılardan SGK (Devredilen Emekli Sandığı) vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 11.02.2009 gün ve 2009/814 E., 2009/2112 K. sayılı ilamiyle; (“…1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçi ihbar öneli kullandırılmasına rağmen iş arama izni verilmediğini ileri sürerek iş arama izin ücretlerinin ödetilmesini talep etmiştir. Mahkemece isteğin kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 27.maddesine göre, yeni iş arama izni vermeyen veya eksik kullandıran işveren, o süreye ait ücreti işçiye ödemekle yükümlüdür. Aynı maddenin 3. fıkrasında, işveren yeni iş arama izni esnasında işçiyi çalıştırırsa, işçinin çalışma karşılığı olmaksızın alacağı ücrete ilaveten çalıştırdığı sürenin ücretini yüzde yüz zamlı ödemesi gerektiği kuralı getirilmiştir.
Yeni iş arama izni, işçinin ihbar öneli içinde çalıştırıldığı günler için geçerli olur. İşçinin hafta tatili, bayram ve genel tatil izinlerini kullandığı günler için iş arama izni verme zorunluluğu bulunmamaktadır. Çalışılmayan günler için iş arama izni verilmesi gerekmediğine göre, iş arama izin ücretine de hak kazanılamaz.
Somut olayda davalı işveren, ihbar öneli içinde yeni iş arama izinlerini kullandırdığını kanıtlayabilmiş değildir. İşçinin ihbar öneli içinde çalıştığı günler bakımından her gün için iki saat iş arama izin ücretinin 4857 Sayılı iş Kanununun 27.maddesi hükmüne uygun olarak % 100 olarak hesaplanarak hüküm altına alınması gerekir. Çalışılmayan hafta tatilleri için de iş arama izin ücreti hesaplanarak sonuca gidilmesi hatalı olup kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir..." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiş, direnme kararı kesin olarak verilmiş; davalılardan SGK (Devredilen Emekli Sandığı) vekilinin temyizi üzerine mahkemece 08.09.2009 günlü temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı SGK (Devredilen Emekli Sandığı) vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek temyiz isteminin reddi kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava kıdem tazminatı ve yeni iş arama izin ücreti alacağı talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı SGK vekili tarafından temyiz edilen karar, Özel Dairece metni yukarıda bulunan ilamla, davalının diğer temyiz itirazları reddedilmek suretiyle iş arama izin ücreti alacağının hesaplanması yöntemine ilişkin olarak davalı yararına bozulmuş; Yerel Mahkeme önceki kararının iş arama izin ücreti kısmına direnmiş, direnme kararını davalılardan SGK vekili temyiz etmiştir.
Belirtilmelidir ki; Yerel Mahkeme hükmünün kıdem tazminatına ilişkin kısmı; davalının bozma dışında kalan temyiz itirazlarının reddedilmesi, hükmün o bölümünün onanması niteliğinde olduğundan ve hükmün İş Mahkemesince verilmiş olması nedeniyle karar düzeltme yolu da açık bulunmadığından kesinleşmiştir.
Yerel Mahkemenin önceki hükmü ile bozma ve direnme kararlarının içerik ve kapsamlarına göre uyuşmazlık, iş arama izin ücreti noktasında toplanmakta, bu istem yönünden; bilirkişi ve Yerel Mahkemece belirlenen ile hükmedilen miktarlar 1.400 TL’sını aşmamaktadır.
Direnme kararları da dahil olmak üzere, Yerel Mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay Daireleri ya da Hukuk Genel Kurulu’nca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesinin mümkün olup olmadığı belirlenirken; temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte olan Kanun hükmü esas alınmalıdır.
21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 Sayılı "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun", yürürlük tarihinden sonra Yerel Mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı Hukuk Usulü Mahkemeleri Kanunu"nun 427.maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar TL.; yine yürürlük tarihinden sonra Yargıtay Daireleri ve Hukuk Genel Kurulu"nca temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilebilmesi için 440/III-1 maddesinde aranan parasal sınırı da altı milyar TL. olarak değiştirmiş ve aynı kanunla katsayı uygulaması getirilmiş olup, 01.01.2009 tarihinden 31.12.2009 tarihine kadar katsayı artışı sonucu uygulanması gereken kesinlik (temyiz edilebilirlik sınırı) "1.400 YTL"dir
Eldeki davada, temyiz istemine konu direnme kararının verildiği 06.07.2009 tarihinde, 5219 Sayılı Kanunun temyiz (kesinlik) sınırını 1.400 YTL. olarak değiştiren hükmünün yürürlükte bulunduğu hususu gözetildiğinde, direnme kararına konu yeni iş arama izin ücreti talebi yönünden; talep ve hüküm altına alınan tutar kesinlik sınırının altında olduğundan, müddeabihin değeri itibariyle HUMK.’nun 5219 Sayılı Kanun ile değişik 427/2.maddesi uyarınca direnme kararı kesindir.
Yeri gelmişken belirtilmelidir ki, uyuşmazlık konusu yeni iş arama izin ücreti 4857 sayılı İş Kanunu’nun 27.maddesinde düzenlenen ve bu maddeye dayalı bir istem olup, somut olayda, toplu iş sözleşmesine dayalı olarak istemde bulunulmadığından; toplu iş sözleşmesine dayalı uyuşmazlıklarda yargıcın toplu iş sözleşmesini yorumlayarak karar vermesi gerektiği ve içerisinde özel bir tespit hükmü niteliğinde olan yorum kararını da barındırması karşısında bu tür uyuşmazlıkların temyiz incelemesinde kesinlik sınırının gözetilemeyeceğine ilişkin Hukuk Genel Kurulu kararının uygulanmasına olanak bulunmamaktadır.
Bu hususlar Hukuk Genel Kurulu’nun 06.05.2009 gün ve 2009/9-88-166; 12.04.2006 gün ve 2006/9-188-160 sayılı kararlarında da benimsenmiştir.
Açıklanan nedenle davalı SGK vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin Yerel Mahkemenin ek kararı usul ve yasaya uygun olup onanması gerekir.
S O N U Ç : Davalı SGK (Devredilen Emekli Sandığı) vekilinin 08.09.2009 günlü ek kararına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile, direnmenin temyizi isteminin reddine ilişkin olarak verilen ek kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 18.11.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.