9. Hukuk Dairesi 2015/2777 E. , 2016/12468 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve dini bayram ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davacının davalı şirkette 05/07/2011 tarihinde baskıcı olarak işe girdiğini, 14/02/2014 tarihine kadar çalıştığını, davacının sözleşmeye aykırı olarak bildirimsiz olarak işten atıldığını, işine haksız olarak son verildiği gibi hiçbir alacağının da kendisine ödenmediğini iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; davacının 10.02.2014 tarihinde ... şubesinde görsel uygulama için görevlendirildiğini, görevden dönüşte ustabaşı ..."ın yapılan uygulama fotoğrafına bakarak uygulamanın yamuk ve hatalı olduğunu söylemesi üzerine, davacının agresif ve sert tavırlar takınarak "çok biliyorsanız siz yapın" demesi üzerine ustabaşı ... tarafından alt katta her zaman çalışmakta olduğu asıl yeri olan birimde çalışmasını istemesi nedeniyle davacının "Burada çalışan şerefsizdir" diyerek işyerini terk ettiğini, işyerinde çıkarken aynı bölümde kendisiyle birlikte çalışan ve aynı zamanda hatalı uygulamayı yapan bir diğer personel ..."a "sende burada çalışırsan, sende şerefsizsin" diyerek onunda işyerini terk etmesine neden olduğunu, daha sonra işe gelmediğini, buna ilişkin devamsızlık tutanakları tutularak iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, 2014/Şubat ayına ait 11 günlük ücreti karşılığında 660,33 TL nin ödendiğini, davacının fesih tarihinde 1200 TL ücret aldığını, mesai saatlerinin kış aylarında 08.00-17.00 saatlerinde, yaz aylarında 08.00-18.00 saatlerinde olduğunu, makbuz karşılığında toplam 7.325,57 TL fazla çalışma ücreti ödendiğini, çok nadir olmakla birlikte personel proje bazında 1-2 gün gece çalışması yaptığı takdirde ertesi gün mutlaka dinlendirildiğini. haftalık yasal çalışma süresini, aşan çalışmasının olmadığını, çalıştığı takdirde ücretinin eksiksiz ödendiğini, yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti taleplerinin kabulüne, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti taleplerinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemenin gerekçeli kararında dava dilekçesi kısaca özetlenmiş, davalının savunmasının ne olduğu yazılmadan, soyut biçimde “Davalı tarafa dava dilekçesini içerir davetiyenin tebliğ edildiği, davalı vekilinin davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini bildirdiği görülmüştür. “ şeklinde bir açıklama yapılmış,
Delillerin neler olduğu ve tanık beyanları yazılmadan, sadece bilirkişi raporunun sonucu ve ıslah dilekçesi ile talep edilen miktarlar açıklandıktan sonra gerekçe olarak “Bu itibarla mahkememizce yapılan yargılama ve incelenen tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı iş yerinde 16/07/2011-11/02/2014 tarihleri arasında 2 yıl 6 ay 26 gün hizmet süresinin bulunduğu, davacının aylık net ücretinin 1.500,00-TL, aylık brüt ücretinin 2.098,19-TL olduğu, buna 155,00-TL akbil ücreti ile 154,00-TL yemek ücreti ilave edildiğinde, davacının giydirilmiş aylık brüt ücretinin 2.407,26-TL olduğu, davacının talep etmiş olduğu kıdem tazminatı alacağının, ihbar tazminatı alacağının, ücretli izin alacağının varlığını ispatladığı, her ne kadar davacı mahkememizce fazla mesai ücreti alacağı ile genel tatil ücreti alacağı talep etmiş ise de bu alacaklarının varlığını ispatlayamadığı, mahkememizce görevlendirilen bilirkişi raporuna göre davacının talep edebileceği kıdem tazminatı alacağının 6.142,65-TL, ihbar tazminatı alacağının 2.839,09-TL, yıllık izin ücreti alacağının 124,87-TL olduğu, bilirkişi raporunun da dosya kapsamına ve delillere uygun olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. “ şeklinde bir açıklama yazılmıştır.
Mahkemenin gerekçeli kararı yukarıda içeriği belirtilen HMK. nun 297. Maddesine uygun değildir.
Mahkemece davacının iddiaları kısaca açıklanmış ise de, davalının savunmasının ne olduğu yazılmamış, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller belirtilmemiş, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri açıklanmamıştır.
Sonuç olarak Mahkemenin gerekçeli kararının T.C. Anayasası’nın 141. Maddesinin amacına ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesine uygun olmadığı anlaşıldığından kararın bozulması gerekmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın, sair yönler incelenmeksizin, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.