Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5683
Karar No: 2022/6587
Karar Tarihi: 03.11.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/5683 Esas 2022/6587 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/5683 E.  ,  2022/6587 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, 12/01/2018 tarihinde verilen dilekçeyle tanıma ve tenfiz talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/11/2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi mirasçı ... vekili tarafından talep edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın mirasçı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    KARAR
    1.DAVA
    1.1. Davacı vekili Sulh Hukuk Mahkemesine verdiği dilekçe ile Frankfurt am Main Noteri Dr. Manfred Rack’ın huzurunda düzenlenen 30.12.2003 tarihinde 637/2003 yevmiye numaralı vasiyetnamenin açılıp okunmasını ve terekede gerekli önlemlerin alınmasını talep etmiştir.
    1.2. Davacı vekili, 26.06.2019 tarihli celsede ise davanın tanıma davası olarak ıslahını talep etmiştir.
    2. GÖREVSİZLİK KARARI
    2.1. Murise ait vasiyetnamenin Frankfurt am Main Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/01/2018 tarih 5 IV 133704/90 M Esas nolu kararı ile açılıp okunduğu, mahkememizden her ne kadar vasiyetnamenin açılıp okunması talep edilmiş ise de talebin, dava konusu vasiyetnamenin Frankfurt am Main Asliye Hukuk Mahkemesi (Tereke Mahkemesi) tarafından açılıp okunduğuna ilişkin kararın Türkiye'de geçerli sayılabilmesi için tanıma ve tenfizine ilişkin olduğu, davacı vekili tarafından da talebin tanıma ve tenfize ilişkin olduğunun son celse beyan edilmiş olduğu, tanıma ve tenfize ilişkin davalarında Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
    3. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    3.1. İlk derece mahkemesi, davanın kabulü ile 30 Aralık 2003 tarihinde Frankfurt Main Noteri Dr. Manfred Rack huzurunda yapılan 637/2003 noterlik kayıt kütüğü numaralı vasiyetnamenin açılıp okunmasına ilişkin Frankfurt am Main Asliye Hukuk Mahkemesi- Tereke Mahkemesinin 18/01/2018 tarih 51 IV 133704/90 AM dosya numaralı "ihtilafsız kararının" tanınmasına ve tenfizine karar vermiştir.
    4. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    4.1. İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    4.2. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nun 353/1-b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermiştir.
    5. TEMYİZ
    5.1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararını süresi içinde davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    5.2. Temyiz Nedenleri
    5.2.1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; ıslahın usulüne uygun yapılmadığını,
    5.2.2. Tanıma ve tenfizi istenen evrak Frankfurt Am Main Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyada bulunan yazısından da anlaşılacağı üzere açıkça mahkeme kararı değil açılış prokolü olduğunu, Alman mahkemesi açıkça mahkeme kararı olmadığını belirttiğini,
    5.2.3. Davaya konu belgenin ilam niteliğinde olup olmadığı hususunun Dışişleri Bakanlığı (Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü) aracılığıyla kararın verildiği devletten sorulması ve ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
    6. YARGITAY KARARI
    6.1. Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme:
    6.1.2. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu 30 Aralık 2003 tarihinde Frankfurt Main Noteri Dr. Manfred Rack huzurunda yapılan 637/2003 sayılı vasiyetnameye ilişkin Frankfurt am Main Asliye Hukuk Mahkemesi- Tereke Mahkemesinin 18/01/2018 tarih 51 IV 133704/90 AM dosya numaralı kararının tanınması isteğine ilişkindir.
    6.2. Hukuki sebep
    6.2.1. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun 50. maddesine göre; "(1) Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. (2) Yabancı mahkemelerin ceza ilâmlarında yer alan kişisel haklarla ilgili hükümler hakkında da tenfiz kararı istenebilir." 51. maddesinde; "(1) Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. (2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir."
    6.2.2. 5718 sayılı MÖHUK 50-59 maddeleri tanıma ve tenfiz kurumlarını düzenlemekte olup buna göre yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlı tutulmuş ve yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlanmıştır. Buna göre, yabancı mahkeme kararının verildiği devlet ile Türkiye arasında mütekabiliyet bulunmalı, ilam Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuya ilişkin olmalı, davalının savunma haklarına uygun davranılarak verilen hüküm Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmamalıdır.
    6.2.3. Türk Milletlerarası Özel Hukukunda, yabancı mahkemelerin hukuk davalarına ilişkin olarak verdikleri ve o devletin kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların tenfizi ve tanınmasına ilişkin davalarda; tenfız dilekçesine, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesinin; ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin eklenmesi zorunludur.
    6.3. Temyiz nedenlerinin değerlendirilmesi
    6.3.1. Somut olaya gelince; mahkemece tanınmasına karar verilen adli memur tarafından düzenlenen Frankfurt am Main Asliye Hukuk Mahkemesi-Tereke Mahkemesi-51 IV 133704/90 M numaralı ve 18.01.2018 tarihli kararın, davacı ... tarafından kesinleştirilmesi talep edilmesi üzerine; mahkeme tarafından verilen 24.04.2018 tarihli çeviri cevabında, tasdikli vasiyetname suretini ve açılış protokolünün iade edildiğini, açılış protokol ile vasiyetnameye kesinleşme verilemeyeceği, sadece mahkemece verilmiş kararlara kesinleşme şerhi uygulanacağı, vasiyetin açılması işlemi mahkemece verilmiş bir karar olmadığı için kesinleşme işlemi uygulanamayacağı bildirilmiştir.
    6.3.2. MÖHUK 50. maddesine göre bir mahkeme kararının tanınabilmesi için kararı veren mahkemenin sıfatına veya isme göre değil, kararın hükümlerinin taşıdığı niteliğe göre tespit yapılması, diğer yandan yabancı bir kararın, mahkeme kararı olup olmadığı o kararı veren ülkenin hukukuna göre tayin edilmesi gerekir.(ŞANLI .../ESEN Emre/ATAMAN FİGENMEŞE İnci, Milletlerarası Özel Hukuk, 8. Bası, İstanbul, 2020, syf 565) Bu vasıflandırmayı yaparken verilen kararın mahkeme hükmü vasfı yeterli olmayıp, kararın o ülkenin hukukuna göre mahkeme hükmü niteliğinde olup olmadığının tespit edilmesi gerekir.
    6.3.3. Nitekim, Frankfurt am Main Asliye Hukuk Mahkemesi-Tereke Mahkemesi-51 IV 133704/90 M dosyası üzerinden 24.04.2018 tarihinde verilen cevapta, Frankfurt am Main Asliye Hukuk Mahkemesi-Tereke Mahkemesi-51 IV 133704/90 M numaralı ve 18.01.2018 tarihli kararın mahkemece verilen bir karar olmadığı, açılış protokolü niteliğinde olduğu, mahkemece verilmiş bir karar olmadığı için kesinleşme şerhi de verilemeyeceği belirtilmiştir. O halde tanınması istenen Frankfurt am Main Asliye Hukuk Mahkemesi-Tereke Mahkemesi-51 IV 133704/90 M numaralı ve 18.01.2018 tarihli kararın verildiği ülke hukukuna göre bir mahkeme kararı olmadığı açıktır. İlk derece mahkemesince bu hususun göz ardı edilerek davanın kabulüne, Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmesi doğru değildir.
    6.3.4 Bir an için Frankfurt am Main Asliye Hukuk Mahkemesi-Tereke Mahkemesi-51 IV 133704/90 M numaralı ve 18.01.2018 tarihli kararın tanınabilecek bir mahkeme hükmü olduğu düşünülse dahi, yabancı kararın tanınması için kesinleşmiş olması, MÖHUK 53/b maddesine göre ise de yabancı kararın kesinleştiğine ilişkin davacının kesinleşme şerhi veya belgesinin dava dilekçesine eklemesi gerekmektedir. Davacı tarafından, Frankfurt am Main Asliye Hukuk Mahkemesi-Tereke Mahkemesi-51 IV 133704/90 M numaralı ve 18.01.2018 tarihli kararının kesinleştiğine ilişkin bir ispat vasıtası sunmadığı gibi, Frankfurt am Main Asliye Hukuk Mahkemesi-Tereke Mahkemesi-51 IV 133704/90 M dosyası üzerinden 24.04.2018 tarihinde verilen cevapta; açılış protokolüne kesinleşme şerhi verilemeyeceği belirtilmiş olduğundan, kararın o ülke hukukuna göre kesinleştirilemeyeceği de açıktır. Bu bakımdan da, tanınması istenen yabancı kararın MÖHUK 50. maddesinde öngörülen tanıma ve tenfizin ön koşullarından biri olan yabancı kararın verildiği devlet hukukunca kesinleşmiş olması şartını da ihtiva etmediği açıktır.
    6.3.5. Yukarıda açıklanan hususlar ışığında, öncelikle tanıması istenen yabancı kararın açılış protokolüne ilişkin olduğu, bir mahkeme kararı olmadığı dolayısıyla MÖHUK 50. maddesinde öngörülen şartları taşımadığı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince ve Bölge Adliye Mahkemesince, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HMK 373/1. maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, karardan bir örneğin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 03.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi