Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19017
Karar No: 2017/9305
Karar Tarihi: 12.12.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/19017 Esas 2017/9305 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/19017 E.  ,  2017/9305 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.02.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, 19.04.2013 tarihinde açılan birleştirilen davada tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacıların asıl ve birleştirilen davada davalı ... aleyhine açtığı davanın pasif husumet yönünden reddine, davacıların asıl ve birleştirilen davada, ... Belediyesi aleyhine açtığı tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne dair verilen 09.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından ve duruşmasız olarak temyizi ise davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 12.12.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan birleştirilen dosya davacısı ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KA R A R
    Davacı ... vekili 19.02.2013 tarihli dilekçesiyle, 07.08.1985 tarih ve 7963 yevmiye numaralı 148 m2"lik tapu tahsis belgesi sahibi murisi babası ..."in tahsis hakkını 02.05.1989 tarih ve 17361 sayılı Düzenleme Satış Vaadi Sözleşmesi ile davacıya sattığını ve zilyetliğini devrettiğini, arsa bedelinin ödendiğini ileri sürerek, eski 6763 parsel, yeni 6205 ada 12 parsel 382 m2 arsa cinsli taşınmazda davalı belediyenin payının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Birleştirilen davada davacı ..., ... ve ... vekili, davacıların murisi babaları olan ..."in 09.06.2007 tarihinde vefatıyla mirasçılara 6205 ada, 12 parsel sayılı taşınmazın intikal ettiğini belirterek, mirasçılardan ... tarafından da davalı idare aleyhine ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/88 Esas sayılı dosyasıyla açılan tapu iptali tescil davasının görülmekte olan bu davayla birleştirilmesini ve taşınmazın miras payları oranında adlarına tescilini istemiştir.
    Davalı ... vekili, arsa bedelinin ödendiğine dair banka dekontunun bulunmadığını, tapudaki payın trampa suretiyle 22.01.2014 tarihinde ... Belediyesine devredildiğini beyan ederek, husumet ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur.
    Dahili davalı ... vekili, dava konusu taşınmazla ilgili olarak aleyhlerine açılan davada davacıların hak sahibi olmadıklarını, arsa bedelinin ödenmediğini, ayrıca ..."in tüm mirasçıları davaya dahil edilerek, temlik alan ... yönünden 2981 sayılı Yasanın 13/a maddesindeki şartların araştırılması ve davacılar arasında uyuşmazlık mevcut olduğundan öncelikle bu uyuşmazlığın çözülmesi gerektiğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ... İstimlak Müdürlüğünün 28.11.2014 tarih ve 5042 sayılı yazısından ..."e ait tapu tahsis belgesinin halen geçerliliğini koruduğu, dosyasında mevcut tahsilat müzekkeresi aslından 08.10.1991 tarihinde bedelin tahsil edildiğinin anlaşıldığı, 07.08.1985 gün ve 7936 tapu tahsis belgesi sahibi ..."in 2012/997-1070 E.K. sayılı mirasçılık belgesine göre mirasçılarının ..., ..., ... (...) ve Sema (...) ... olduğu, bunlardan ... Sever"in 17.11.2015 tarihinde ölümü üzerine çocukları ..., ... ... ve..."ın kaldığı, (ve bu ikisinin birleştirilen davacı vekiline vekalet verdikleri) bunlardan asıl davada ... ve birleştirilen davada ..., ... ve ..."ın her iki davanın tarafı olduğu ve mirasçılardan Sema ve ..."in dava açmadıkları davacının satış vaadi sözleşmesinin kendisi lehine doğurduğu şahsi haklarını ancak, satış vaadi sözleşmesini yapan ..."in mirasçılarına karşı açtığı davada ileri sürebileceği gerekçesiyle satış vaadi sözleşmesi yönünden davacı ..."in açtığı davanın husumet yönünden reddine, davacıların asıl ve birleştirilen davada HMK 125 maddesi gereğince ... Belediyesi aleyhine açtığı tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptal ve tescil davasının kısmen kabulüyle, ... mirasçıları adına mirasçılardan ... ve Sema Kalyancıoğlu"nun miras paylarını davacı ... adına tescilini talep etmeleri göz önünde bulundurularak, ..., ..., ..., ... ... ... ve... ... adına tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı ... vekili, davalı ... vekili ve ... vekili ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
    1-Mahkeme kararı hükmü temyiz eden davalı ... vekiline usulüne uygun olarak 27.09.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 13.10.2016 tarihinde temyiz isteminde bulunulmuştur.
    HUMK"nun 432/4. maddesi ve 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2-Davacı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince: Dava 07.08.1985 tarih 7936 yevmiye no"lu tapu tahsis belgesine ve 02.05.1989 tarih ve 17361 yevmiye nolu taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak, 6205 ada 12 sayılı parselde dahili davalı ... Belediyesi adına kayıtlı payın iptali ile davacı ... adına tescili; birleştirilen 2013/230 Esas sayılı dava ise, 07.08.1985 tarih, 7936 yevmiye nolu tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Hemen belirtilmelidir ki; elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. T....nun 701-703 maddelerinde düzenlenen bu tür ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır. T....nun 702/2 maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir. Ancak, açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edilmiştir. (ll.l0.982 tarih l982/3-2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) Nitekim bu görüş bilimsel alanda da aynen benimsenmiştir.
    Somut olayda, birleştirilen 2013/230 Esas sayılı dosya bakımından; 07.08.1985 tarihli tapu tahsis belgesinin sahibi olan ve 09.06.2007 tarihinde ölen ..."in terekesi iştirak halinde olup, adı geçen murisin tahsis hakkına dayanılarak tapu iptal ve tescil talebinde bulunulduğu ve mirasçılardan birisi olan asıl dosya davacısı ..."nın kendi adına tescil isteğiyle asıl davayı açmış olduğu gözetildiğinde tüm mirasçıların muvafakaati sağlanamayacağından, birleştirilen dava yönünden tapu tahsis belgesi sahibi ..."in miras şirketine TMK"nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Davacı ..."in açmış olduğu 2013/88 Esas sayılı asıl dava yönünden yapılan incelemede ise;
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı Kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için;
    -Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
    -Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
    -İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
    -Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
    -Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
    -Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması.
    -İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir,
    3290 sayılı Kanun İle Bazı Maddeleri Değiştirilen ve Bazı Maddeler Eklenen 2981 sayılı Kanunun Uygulamasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesi, kanun kapsamında kalan kişilere yapılan tahsisin bunlar tarafından üçüncü kişilere temlikine imkan sağlamıştır. Ancak bu gibi durumlarda da tahsis sahiplerinden devralan kişilerin 2981 sayılı Kanundan yararlanıp yararlanamayacağı hususunun araştırılması gerekir. 2981 sayılı Kanunun 13/a hükmüne göre, arsa tahsis edilecek kimselerin kendisinin veya eşinin veya reşit olmayan çocuğunun oturduğu belediye ve mücavir alan sınırları içinde ev yapmaya müsait arsaya veya bir eve veya apartmanın bağımsız bir bölümüne veya bir bölümü işyeri olarak kullanılan bir yapıya sahip bulunmaması zorunludur.
    -Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (...) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı ..."in 07.08.1985 tarih 7936 yevmiye nolu tapu tahsis belgesi ve 02.05.1989 tarih ve 17361 yevmiye no"lu taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak murisi ..."in şahsi haklarını devraldığından TMK 716. maddesine göre davasını tapu maliki Belediyeye karşı yöneltilmiş olmakla 2013/88 Esas sayılı davada taraf teşkili sağlanmıştır. Bu nedenle davanın esasına girilerek yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca tescil şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, ... vekilinin süresinde olmayan temyiz isteminin REDDİNE, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1480 TL duruşma vekalet ücretinin birleştirilen dosyanın davacılarından alınarak davacı ..."e verilmesine, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi