3. Hukuk Dairesi 2014/2614 E. , 2014/4159 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 1.TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2012
NUMARASI : 2012/385-2012/523
Taraflar arasında görülen su aboneliği tesisi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde; Ankara İli Keçiören İlçesi .. ada (6) nolu adresinde bulunan daireye abonelik tesisi için yaptığı başvurunun reddedildiğini beyan ederek mağduriyetinin giderilmesi açısından davaya konu konutuna abonelik tesisine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle zamanaşımı, hak düşürücü süre, görev, yetki, derdestlik ve husumet yönünden itirazları olduğunu, davaya konu binaya ait inşaat hesabı bulunduğunu ayrıca iskân raporu ve statik raporun olmadığından abonelik işleminin yapılmadığını haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Mahalli mahkemece; davanın su aboneliği tesisine yönelik olduğunu, yapı (imar) ruhsatının ilgili belediyece 19/06/2002 tarihinde verildiğini ancak (5) yıllık yasal süre dolduğundan yenilenmesi gerektiğini ve yenilenmediğini, davaya konu binaya ait statik raporun alındığını, binanın oturmaya elverişli olduğunun görüldüğünü, davaya konu binaya yapı ruhsatının ilgili belediyece 19/06/2002 tarihinde verildiği ancak (5) yıllık yasal süresinin dolduğu, ruhsatın yenilenmediğinin anlaşıldığı, İmar Kanunun geçici 11. maddesinin aradığı manada davacının delillerini ibraz ettiği, ancak yasanın sonuç kısmında “yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartının 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz” hükmü gereğince davacının abonelik tesisine ilişkin davasının reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, maliki bulunduğu bağımsız bölüm (daire) nedeniyle, davacının; davalı idareden geçici su aboneliği tesis edilmesini isteyip isteyemeyeceği hususundadır.
3194 sayılı İmar Kanununun “Yapı Kullanma İzni” başlıklı 30.maddesi; “Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracâatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir.” hükmünü içermektedir. Yine aynı kanunun “Kullanma İzni Alınmamış Yapılar” başlıklı 31. maddesinde de; “İnşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmazlar. Ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Açıklanan yasa hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; yapı kullanma (iskân) izni verilmeyen veya alınmayan yapıların, izin alınıncaya kadar elektrik ve belediye (ferdi abonelik) hizmetlerinden faydalanamayacakları açıktır.
Hal böyle iken, yasa koyucu; ülkemizde, yapı (inşâat) ruhsatı alınmadan inşa edilmiş ya da yapı (inşâat) ruhsatı alınmasına rağmen yapı kullanma (iskân) izni alınmamış birçok yapının bulunması nedeniyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere, 5784 sayılı Kanunun 25. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen geçici 11.madde ile bir istisna getirmiştir. Anılan geçici 11. maddeye göre “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe (26/07/2008) kadar yapı (inşâat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, doğal gaz gibi alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi hâlinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması hâlinde aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşâat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürülür”. Hükmü yer almaktadır. Madde içeriğinden de görüldüğü üzere yasa koyucu getirdiği istisnanın uygulanma süresini sınırlandırmakla yetinmemiş, ayrıca kanunun uygulanmasını bazı şartların gerçekleşmiş olmasına da bağlamıştır. Bu nedenle, geçici abonelik tesisi işlemlerinde; kanunda sayılan şartların tamamının mevcut olduğu işlemin tesis edilmesini isteyen kişi tarafından ispat edilmeli, ayrıca işlemi tesis edecek kuruluşlar (ve dava yolu ile tesis edilmesi istenildiği takdirde mahkemece) tarafından da süre sınırının aşılıp aşılmadığı denetlenmelidir.
5784 sayılı Kanunun 25.maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen geçici 11.maddeyle, yapı (inşâat) ruhsatı bulunan, ancak gerekli koşulları yerine getirmediği için “iskân” yani oturma izni bulunmayan binalara elektrik ve su bağlanmasının yolu açılmıştır. 12/10/2004 tarihi ile 26/07/2008 tarihleri arasında yapı (inşâat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, doğal gaz gibi alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi hâlinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve kanunun yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Ancak, yapı (inşâat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. 12/10/2004 tarihinden önce inşa edilen yapılarda yapı (inşâat) ruhsatı alınmış olma şartı dahi aranmamaktadır. Diğer bir deyişle 12/10/2004 tarihi ile 26/07/2008 tarihleri arasında yapı (inşâat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olan yapılar için kanunen aranan koşullar 12/10/2004 tarihinden önce inşa edilen yapılar için aranmayacaktır. Yani 12/10/2004 tarihinden önce binanın yapıldığının ispatı şartıyla geçici su veya elektrik aboneliği verilmesi amir hükümdür. Geçici Elektrik veya su aboneliğinin tesisi için yapının 12/10/2004 ten önce yapıldığının ispatı ve oturmaya elverişli olması gerekli ve yeterlidir, bunlar dışında başka bir şart aranmaz. Kaldı ki davacının ilgili belediyeden 19/06/2002 tarihinde aldığı (imar) ruhsatı da dosyada mevcuttur.
Yapılan bu açıklamalardan sonra, dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacıya ait meskenin yer aldığı binanın yapı (inşâat) ruhsatı alınarak inşa edildiği ve hâlen tapuda çatı aralı mesken vasfı ile kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı, meskeninin bulunduğu binanın 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olduğunu ispat etmekle yükümlüdür. Kaldı ki davacının ilgili belediyeden 19/06/2002 tarihinde aldığı (imar) ruhsatı da mevcut olduğuna göre 12/10/2004 tarihi ile 26/07/2008 tarihleri arasında bu imar ruhsatına göre yapılmış ve yasanın aradığı diğer şartlarda bulunmak şartıyla geçici abonelik talebinde de bulunabileceği dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken mahkemece İmar Kanununun geçici 11.maddesinin sonuç kısmındaki “yapı (inşâat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz” hükmüne yanlış anlam yükleyerek ve yasanın amacına aykırı şekilde yorumlanarak davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamış ve bozmaya gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.