Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/22695 Esas 2012/40521 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/22695
Karar No: 2012/40521

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/22695 Esas 2012/40521 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/22695 E.  ,  2012/40521 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 8. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 17/04/2012
    NUMARASI : 2012/51-2012/319

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu icra mahkemesine başvurusunda,haczedilen iki taşınmazından 14 nolu bağımsız bölüm üzerinde meskeniyet, 15 nolu bağımsız bölüm üzerinde de aşkın haciz şikayetinde bulunarak bu taşınmazlardaki haczin kaldırılmasını talep etmiş, 28.12.2012 tarihli dilekçesi ile de sulh teklifini mahkemeye sunmuştur.
    17.4.2012 tarihli celsede, taraf vekillerince anlaşma sağlanamaması üzerine, şikayetçi vekilinin taşınmazlardan birinin üzerindeki haczin kaldırılmasını istemesi ve alacaklı vekilinin de 15 nolu bağımsız bölüm üzerindeki haczin kaldırılmasına muvafakat etmesi nedeniyle mahkemece, tarafların bu taşınmaz üzerinde uzlaştıkları gerekçesi ile 15 nolu bağımsız bölüm üzerindeki haczin kaldırılmasına sair taleplerin ise reddine karar verilmiştir.
    Şikayet tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK"nın 313/1. maddesinde sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme şeklinde tanımlanmıştır.
    Somut olayda mahkeme huzurunda şikayete konu taşınmazlardan 15 nolu bağımsız bölüm hakkında alacaklının muvafakati olduğundan haczin kaldırılmasına karar verilmiş ise de; 14 nolu bağımsız bölüm hakkında şikayetçinin davadan vazgeçmesi söz konusu olmadığı gibi, mahkeme huzurunda yapılan ve mahkemece hükme esas alınan anlaşmanın da duruşma tutanağında tarafların imzalarının bulunmaması nedeni ile geçerli bir sulh sözleşmesi olarak kabulü mümkün değildir.
    O halde mahkemece, şikayetçinin 14 nolu bağımsız bölüm üzerindeki meskeniyet şikayeti hakkında yöntemince inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu parselle ilgili istemin reddi isabetsizdir. 
    SONUÇ  : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.