11. Hukuk Dairesi 2016/5094 E. , 2017/7122 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
VEKİLİ : AV. ...
VEKİLİ : AV. ...
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/12/2015 tarih ve 2013/527-2015/911 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ve dava dışı diğer kardeşlerin ... Tarım Ürünleri ve Gıda Sanayi Ticaret Ltd. Şti’yi kurup uzun yıllar ticari faaliyet yürüttüklerini, 11/10/2008 tarihinde ortaklıktan ayrılma konusunda verdikleri karar ile ilerde ihtilaf doğabilecek konuları ve nasıl çözümlenebileceğini karara bağladıklarını, ortaklar adına kayıtlı olmakla beraber ortaklığa ait aktif ve pasif mal varlığının dökümünün çıkartılıp paylaştırma usullerinin belirlendiğini, buna göre ortaklardan davalı adına kayıtlı iki taşınmazın belediye ile olan uyuşmazlıklar bitip mülkiyet durumu netleştikten sonra paylaşılacağı konusunda anlaştıklarını, o tarihte bu gayrimenkullerin hukuken ve fiilen mümkün olmadığı için paylaşılamadığını, ama kira gelirlerinin paylaşılması konusunda anlaştıklarını, davalının ise kiraları aldığı gibi gayrimenkulleri de habersiz sattığını, 167.000,00 TL"ye satılmış görünen gayrimenkullerin değerinin daha fazla olduğunu, davalının davacıya payını ödemediğini ileri sürerek, taşınmazın güncel rayiç değerinin % 35"ine tekabül eden kısmı karşılığı şimdilik 60.000,00 TL"nin ve davalının 11/10/2008 tarihinden dava tarihine dek geçen sürede aldığı kira bedellerinin % 35"i tutarı karşılığı şimdilik 3.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı iddiasının aksine hisse devri ve devir bedeli karşılığı belirlenirken bu gayrimenkullerin değerlerinin dışarıda tutulmadığı, pay karşılığının içinde yer aldığını belirterek hisse devri gerçekleştiğini, davacı alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 11/10/2008 tarihli protokolde davalı ve diğer bir kısım ortaklar adına kayıtlı varlıkların değerleri ve aidiyetlerinin belirlendiği, mahkemede davası olan taşınmaz bedelinin hariç tutulduğu, mahkeme sonucunda sahiplik belirlendikten sonra rayiç bedele göre değerlendirileceğinin yazılı olduğu, 25/11/2008 tarihli sözleşme içeriğinde hisse devir bedelinin 850.000,00 TL olarak belirlenmesi sırasında davacının iddiasına dayanak protokoldeki taşınmazın değerinin ayrı tutulduğuna dair bir ibarenin bulunmadığı, dolayısıyla devir bedeli içerisine taşınmazın bedelinin dahil kabul edileceği, aksinin ispatlanamadığı, kaldı ki sözleşmeye hisse devir karşılığının kısa süreye rağmen artırılarak yazıldığı, bunun davaya konu yapılan taşınmazın değerinin katılmasının getirdiği artış ile oluştuğu, davacının taşınmazdan kaynaklanan bakiye hisse bedelini talep etmekte haklı olmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.