14. Hukuk Dairesi 2015/18963 E. , 2017/9299 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.02.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi kal ve geçit hakkı kurulması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahil vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, davalılarca, sitelerinin yakınındaki denize inilen yerin etrafının, demir telle çevrildiğinden denize geçişi mümkün olmadığını, site sakinlerinin kumsalı kullanmasının engellediğini öne sürerek elatmanın önlenmesi, kal ve lehlerine geçit hakkı kurulması isteminde bulunmuştur.
Yargılama sırasında ... Belediye Başkanlığı, davalıların kamunun sahilden yararlanmasını engellediği gerekçesiyle davaya asli müdahil olmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ... Yönetiminin Kat Mülkiyeti Kanununda sayılan hususlarla sınırlı olarak dava açabileceğinden aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davasının reddine, asli müdahilin davasının ise kısmen kabulü ile davalıların fen bilirkişi raporunda gösterilen merdivene yönelik elatmasının önlenmesi ve muarazanın giderilmesine, tedbir kararından sonra tel örgü kaldırıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davalılar vekilinin temyizi üzerine hükmün, Dairemizin 18.04.2013 tarihli ve 2013/2606-6024 E.-K. sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir.
Davalılar vekilinin karar düzeltme istemi sonucu hükmün, Dairemizin 09.12.2013 tarihli ve 2013/14585 Esas, 2013/15328 Karar sayılı ilamı ile "Daha önce davacı Hazine tarafından davalı ... ve diğerleri aleyhine açılan tapu iptali ve tescil ile kal davası sonucunda ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.04.2002 tarihli 1999/276-2002/268 E.-K. sayılı ilamında davalı ..."in paylı malik olduğu 961 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığından tespit dışı bırakılmasına, geri kalan bölümlere yönelik davanın ise reddine dair karar verilmiş ve bu karar Yargıtay denetiminden geçerek 30.10.2003 tarihinde kesinleşmiştir. Bu ilamın infazı sonucu 961 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü tespit dışı bırakılmış, geri kalan bölümleri ise dava konusu 237 ada 2 ve 3 parsellere ifraz görmüştür.
Harita kadastro mühendisi bilirkişi ... tarafından düzenlenen rapor ve eki 4 no"lu krokide, henüz infaz edilmemiş ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/276-2002/268 E.-K. sayılı ilamı uyarınca tespit dışı bırakılan bölümün resmi onaylı kıyı kenar çizgisine göre yola 1,02 metre cephesinin bulunduğu belirtilmiştir.
Harita teknikeri ... ve harita mühendisi ... tarafından düzenlenen rapor, ek rapor ve krokilerinde, infaz edilmiş ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/276-2002/268 E.-K. sayılı ilamına göre davacıların kullanmak istediği (A) ile gösterilen merdivenin bir kısmının yolda bir kısmının davacı tarafa ait 237 ada 3 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı, tel çitin de 237 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların sınırında olduğu, bakanlık onaylı kıyı kenar çizgisine göre ise davacıya ait 237 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar arasında 1,02 metre boşluk olduğu bildirilmiştir.Bilirkişi raporlarından, tespit dışı bırakılan bölümün (sahilin) resmi kıyı kenar çizgisine göre yola 1,02 metre cephesi olduğu ancak kesinleşmiş ve infaz edilmiş ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/276-2002/268 E.-K. sayılı ilamında belirtilen koordinatlara göre ise genel yola herhangi bir cephesi (boşluk) olmadığı, çekilen tel çitin de davacı tarafa ait taşınmazların sınırında kaldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, kesinleşmiş ve infaz edilmiş ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/276-2002/268 E.-K. sayılı ilamını esas alan bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın reddi gerekirken resmi kıyı kenar çizgisini esas alan bilirkişi raporları dikkate alınarak asli müdahil Kargıcak Belediye Başkanlığının davasının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş" gerekçesi ile davalılar vekilinin yerinde görülen karar düzeltme itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı ... Yönetimi açısından verilen ret kararı temyiz edilmediğinden bu davacıya yönelik yeniden karar verilmesine gerek görülmediğinden bahisle davacının istemine ilişkin hüküm kurulmamış, katılanın davasının reddine karar verilmiştir.
Hükmü, asli müdahil ... (... Tüzel Kişiliğinin son bulması ile) vekili temyiz etmiştir.
Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir.
Somut olayda; Mahkemece, yukarıda değinilen hususlar gözetilmeden, davacı ... Yönetimi açısından, verilen ret kararı temyiz edilmediğinden bu davacıya yönelik yeniden karar verilmesine gerek görülmediği gerekçesiyle davacının talebine ilişkin hüküm kurulmaması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.