Zimmet - 6762 sayılı Kanuna muhalefet - dolandırıcılık - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/7673 Esas 2016/8097 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet, 6762 sayılı Kanuna muhalefet, dolandırıcılık
HÜKÜM :Sanıklar ..., haklarında 6762 sayılı Kanuna muhalefet suçundan açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşmesine, Sanıklar ..., "nin dolandırıcılık suçundan beraatlerine, sanıklar ... ve ..."ın zimmet suçundan mahkumiyetlerine

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Müşteki...Bakanlıkları adına Hazine vekilinin temyiz talebinin dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümleri ile 6762 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen zamanaşımı nedeniyle düşme hükümlerine yönelik olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Bir kısım sanıklara yüklenen dolandırıcılık ve 6762 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle hükümleri temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazine vekilinin temyiz itirazlarının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin sanıklar ... ve ... haklarında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafiileri ve sanık ..."in temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklara isnat olunan basit zimmet suçunun suç tarihi itibariyle lehlerine bulunan 765 sayılı TCK"nın 202/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanunun 102/3 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 15 yıllık asli ve ilave zamanaşımına tabi olduğu, sanıkların kooperatif kayıtlarında yer almayan malzeme için verdikleri belirtilen senet tarihlerinin 20/07/1998, yine bu senetteki borca karşılık kooperatife ortak olarak senet lehdarını kaydettikleri yönetim kurulu toplantı tarihinin 18/07/1998 olması karşısında son suç tarihinin 20/07/1998 olarak kabul edilmesi gerektiği, bu tarih ile inceleme günü arasında zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından, hükümlerin 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında açılan davaların zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE, 03/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.