Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2863
Karar No: 2016/12452
Karar Tarihi: 26.05.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/2863 Esas 2016/12452 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/2863 E.  ,  2016/12452 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ


    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalılar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili özetle; davacının davalı alt işveren ... şirketinin sigortalısı olarak diğer davalı .... bünyesinde 22/07/1991-31/12/2012 tarihleri arasında iş makinası operatörü olarak çalıştığını, maaşının 2500 TL olduğunu, kendi isteğiyle işten emeklilik sebebiyle ayrıldığını iddia ederek; kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ..inatının davacıya ödendiğini, müvekkili firmada fazla mesai yapılmadığını, yalnızca yaz aylarında fazla mesai yapıldığını, davacının genel tatil ücretlerinin tamamını aldığını, yıllık izinlerinin tamamını kullandığını, müvekkili firmanın yalnızca.. firması ile çalıştığını, tüm mesai, çalışma saatleri, izin vs. konularda .. firmasına bağlı olduğunu, davacıya işten ayrılırken kıdem tazminatı dışında fazladan bir ödeme daha yapıldığını, bu duruma davacının ihtirazı kayıt ileri sürmediğini, davacıya işten ayrılmasını müteakip işçilik alacaklarına istinaden 28.000,00 TL. ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... ... vekili özetle; müvekkili şirket ile ... şirketi arasında anahtar teslim sözleşmesi akdedildiğini, davalılar arasında herhangi bir alt işveren asıl işveren ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
    a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
    b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile..i kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
    c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
    ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
    d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
    e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
    içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemenin gerekçeli kararında dava dilekçesi kısaca özetlenmiş, davalıların savunmalarının ne olduğu yazılmadan, soyut biçimde “ Davalılar davanın reddini istemişler. “ şeklinde bir açıklama yapılmış,
    Delillerin neler olduğu ve tanık beyanları yazılmadan, gerekçe olarak “Tüm bu deliller ve dosya kapsamı göz önüne alındığında davacının davalılardan"nın taşeron diğerinin de asıl işveren olduğu iş yerinde çalışırken hastalığı sebebiyle işi bırakmak zorunda kaldığı ve bu konuda taraflar arasında kıdem tazminatının hak edilişi konusunda ihtilaf olmadığı görüldüğünden kıdem tazminatının hüküm altına alınması gerektiği görülmüş, ayrıca davacının yıllık ücretli izin bakiyesi olduğu görülerek bunun da hüküm altına alınması gerekmiştir. Davacının tanık beyanlarına göre fazla mesai ücreti aldığı görülmekle bu konudaki talebinin reddi gerekmiş ancak genel tatil ve hafta tatili taleplerinin kısmen kabulü gerektiği kanaatine varılmıştır.
    Genel tatil ve hafta tatili alacaklarına %35 oranında indirim yapmanın hakkaniyete uygun olacağı görülmüştür. “ şeklinde bir açıklama yazılmıştır.
    Mahkemenin gerekçeli kararı yukarıda içeriği belirtilen HMK. nun 297. Maddesine uygun değildir.
    Mahkemece davacının iddiaları kısaca açıklanmış ise de, davalıların savunmalarının ne olduğu yazılmamış, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller belirtilmemiş, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri açıklanmamıştır.
    Sonuç olarak Mahkemenin gerekçeli kararının T.C. Anayasası’ nın 141. Maddesinin amacına ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesine uygun olmadığı anlaşıldığından kararın bozulması gerekmiştir.
    2-Ayrıca, infazda tereddüt yaratacağı ve HMK‘nun 297. maddesine aykırı olacağı düşünülmeden; harçlar, yargılama giderleri ve hükmedilen vekalet ücretleri hakkında, davada iki davalı olduğu halde “davalıdan” tahsiline şeklinde hüküm kurulması da isabetsizdir.
    F)Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebeplerine göre esasa ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi