11. Hukuk Dairesi 2016/5572 E. , 2017/7116 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/12/2015 tarih ve 2014/194-2015/280 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2003 yılından buyana bir çok ülkede tescili "..." markasını ülkemizde kullandığını, davalıların "..." ibareli marka için 01, 02, 04, 06, 07, 09, 10, 11, 13, 14, 19, 27, 28, 34, 37, 40, 42, 43, 44, ve 45. sınıflara ek olarak 41. sınıfa dahil tüm alanlar için de tescil başvurusunda bulunduğunu, 2004/42635 sayılı başvurunun tescil edildiğini, müvekkilinin "..." ibareli uluslararası marka başvurusunun TPE tarafından 2013/42635 sayılı marka mesnet alınarak reddedildiğini, müvekkilince karara itiraz edilmesine rağmen reddedildiğini ileri sürerek, davalılar adına tescilli markanın 41. sınıf bakımından kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalılar adına tescilli "..." ibareli markanın 41.sınıfta davalılarca davanın açılma tarihinden önce beş yıllık süre içerisinde ciddi kullanımlarının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, 2004/42635 sayılı 41.hizmet sınıfında tescilli markanın 556 sayılı KHK m.14 uyarınca kısmen iptaline ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava kullanmama nedenine dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi gereğince markanın kısmen iptaline karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesi"nin anılan iptal kararı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın resen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 11/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.