
Esas No: 2016/6065
Karar No: 2018/564
Karar Tarihi: 22.01.2018
5607 sayılı Yasaya aykırılık - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/6065 Esas 2018/564 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Sanığın ceza ehliyetine ilişkin dosyada mevcut Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu Raporu"nun 27.05.1998 tarihli olduğu ve müessir fiil suçuna ilişkin bulunduğu gözetilerek, sanıkta mevcut rahatsızlıkların suç tarihi itibariyle mevcut olup olmadığı, sanığın işlediği kaçakçılık suçuna yönelik olarak da işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini önemli derecede azaltıp azaltmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden veya tam teşekküllü Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi veya Tıp Fakültesi sağlık kurulundan rapor alındıktan sonra sonuca göre sanık hakkında hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanıkta 391 paket bandrolsüz ve kaçak sigara ele geçirildiği olayda; 5237 sayılı TCK.nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre sanığın benzer olaylarla karşılaştırıldığında vehamet arz etmeyen fiilinin, eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak şekilde teşdidi gerektirmediği halde, hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde ve farklı bir gerekçe gösterilmeden hapis cezası alt sınırdan belirlendiği halde, adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak sanık hakkında ceza tayin edilmesinin hükümde çelişkiye sebep olması,
Kabul ve uygulamaya göre ise;
1-01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. yine 18.06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasa"nın 81. maddesi ile 3. ve 8. fıkralarındaki değişiklikler göz önüne alındığında, ayrıca 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz
yetkisini kısıtlayacak şekilde, verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda, ödenmeyen para cezasının hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi,
2-Açılan davanın niteliğine göre, suçtan zarar gören ve davaya katılma hakkı olan ... lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafii ve ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.