Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/7556 Esas 2017/5910 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7556
Karar No: 2017/5910
Karar Tarihi: 26.09.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/7556 Esas 2017/5910 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, iki çalıntı çek ve beş sahte senet ile müştekilere borçlarına karşılık ödeme yaparak resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla yargılanmıştır. Kararın bozulmasına sebep olan unsur ise, belgelerin aldatma kabiliyetinin araştırılmadan ve tespit edilmeden sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesidir. Ayrıca, zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için suçların aynı anda işlenmiş olması gerektiği unutulmuş ve birden çok sahte belgenin düzenlenmesi/kullanılması olgusunun ceza belirleme aşamasında dikkate alınabileceği hususu göz ardı edilmiştir. Bu nedenle, TCK 43. madde ve TCK 53. madde uygulamaları tekrar değerlendirilmeli, belgelerin aldatma kabiliyeti araştırılıp tespit edilmeli ve suçların aynı anda işlenip işlenmediği incelenerek yeni bir hüküm kurulmalıdır.
TCK 43. madde, bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanabileceğini belirten bir madde iken, TCK 53. madde ise suçun kanunda açıkça belirlenmediği durumlarda hüküm kur

11. Ceza Dairesi 2015/7556 E. , 2017/5910 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın, iki adet çalıntı çeki ve beş adet keşidecisi hayali kişi olan sahte bonoyu borçlarına karşılık müştekilere vermek suretiyle sahtecilik suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda suça konu çek ve senetlerin aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekmekte olup, dosya içerisinde bu konuda bir tespitin de bulunmadığının anlaşılması karşısında, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve değerlendirme yetkisi hakime ait olduğu cihetle, sahte olduğu iddia edilen suça konu belgeler getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve şekil unsurları itibariyle aldatma kabiliyetinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, aldatma kabiliyeti hususu hiç değerlendirilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Kabule göre de;
a)5237 sayılı TCK"nın 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, TCK"nın 43. maddesinin uygulama koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti yönünden, suça konu çek ve senetlerin aynı anda veya farklı tarih ya da tarihlerde verilip verilmediğinin araştırılıp, sonucuna göre çek ve senetlerin aynı anda verildiğinin tespiti halinde tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiği ve birden çok sahte belgenin düzenlenmesi/kullanılması olgusunun TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceği gözetilmeden, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, yasaya aykırı,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.