Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 1.Tüketici Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.09.2007 gün ve 2003/1086 Esas- 2007/566 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 24.01.2008 gün ve 2007/14413-2008/488 sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, esasa girilmeden önce, müddeabbihin miktarı itibariyle direnme kararına karşı temyiz yolunun açık olup olmadığı, ön sorun olarak incelenmiştir.
Dava, tazminat istemine ilişkin olup, mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Özel Dairece taraf vekillerinin diğer temyiz itirazları reddedilmiş; hüküm sadece 450 YTL araç mahrumiyeti tazminatının reddedilmesinin yerinde olmadığı noktasından bozulmuş; mahkemece bu miktar için direnme kararı verilerek ; davacı bu miktar için temyiz isteminde bulunmuştur.
Durum bu olunca; Bozma ve direnme kararları kapsamı itibariyle müddeabbih 450 TL den ibarettir.
21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”; yürürlük tarihinden sonra Yerel Mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427.maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar TL.; yine yürürlük tarihinden sonra Yargıtay Daireleri ve Hukuk Genel Kurulunca temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilebilmesi için 440/III-1. maddesinde aranan parasal sınırı da altı milyar TL. olarak değiştirmiştir.
5219 ve 5236 sayılı Kanunlara göre katsayı artışı uygulanarak bu sınırlar temyiz (kesinlik) yönünden 2007 yılı için 1.170 YTL; 2008 yılı için 1.250 YTL; 2009 yılı için de 1.400 (TL) YTL olarak belirlenmiştir.
Eldeki davada, temyiz istemine konu direnme kararının verildiği 20.11.2008 tarihinde, 5219 ve 5236 Sayılı Kanun’ların temyiz(kesinlik) sınırını bir milyarikiyüzelli YTL. olarak değiştiren hükmü yürürlükte bulunduğuna ve müddeabbih 450 YTL olup, kesin olduğuna göre, anılan karara karşı temyiz yoluna gidilmesi, miktar itibariyle mümkün değildir.
Hal böyle olunca, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine,
ESAS NO : 2009/4-570
KARAR NO : 2009/516
MAHKEMESİ : İstanbul 1.Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 20.11.2008
NUMARASI : 2008/399 E-2008/714 K.
Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 1.Tüketici Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.09.2007 gün ve 2003/1086 Esas- 2007/566 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 24.01.2008 gün ve 2007/14413-2008/488 sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, esasa girilmeden önce, müddeabbihin miktarı itibariyle direnme kararına karşı temyiz yolunun açık olup olmadığı, ön sorun olarak incelenmiştir.
Dava, tazminat istemine ilişkin olup, mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Özel Dairece taraf vekillerinin diğer temyiz itirazları reddedilmiş; hüküm sadece 450 YTL araç mahrumiyeti tazminatının reddedilmesinin yerinde olmadığı noktasından bozulmuş; mahkemece bu miktar için direnme kararı verilerek ; davacı bu miktar için temyiz isteminde bulunmuştur.
Durum bu olunca; Bozma ve direnme kararları kapsamı itibariyle müddeabbih 450 TL den ibarettir.
21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”; yürürlük tarihinden sonra Yerel Mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427.maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar TL.; yine yürürlük tarihinden sonra Yargıtay Daireleri ve Hukuk Genel Kurulunca temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilebilmesi için 440/III-1. maddesinde aranan parasal sınırı da altı milyar TL. olarak değiştirmiştir.
5219 ve 5236 sayılı Kanunlara göre katsayı artışı uygulanarak bu sınırlar temyiz (kesinlik) yönünden 2007 yılı için 1.170 YTL; 2008 yılı için 1.250 YTL; 2009 yılı için de 1.400 (TL) YTL olarak belirlenmiştir.
Eldeki davada, temyiz istemine konu direnme kararının verildiği 20.11.2008 tarihinde, 5219 ve 5236 Sayılı Kanun’ların temyiz(kesinlik) sınırını bir milyarikiyüzelli YTL. olarak değiştiren hükmü yürürlükte bulunduğuna ve müddeabbih 450 YTL olup, kesin olduğuna göre, anılan karara karşı temyiz yoluna gidilmesi, miktar itibariyle mümkün değildir.
Hal böyle olunca, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine, 18.11.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.
gününde oybirliği ile karar verildi.