Abaküs Yazılım
Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/1111
Karar No: 2022/853
Karar Tarihi: 20.09.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1111 Esas 2022/853 Karar Sayılı İlamı

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1111 Esas
KARAR NO : 2022/853

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “.....…davalı ile müvekkili arasındaki ticari ilişki çerçevesinde düzenlenen faturaların davalı tarafından ödenmediğini, bu faturalara istinaden düzenlenen cari hesap özetinin İzmir ....... Noterliği’ nin 06/07/2021 tarih ve ........ yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borçluya tebliğ edildiğini, ancak buna rağmen borçlu tarafından ödeme yapılmadığından, davalı hakkında Bakırköy ........ İcra dairesi’ nin ....... Esas sayılı dosyası ile cari hesap alacağına dayalı olarak 14.887,54-TL asıl alacağın tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalı tarafça borca itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek davanın kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalı borçlunun tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 7201 Tebligat Kanunu’nun 11 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğinin 18. Maddeleri gereğince, vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, davaya konu somut olayda borçlu/davalı müvekkil şirketin vekili olarak, sözkonusu takibe itiraz edilmesi sebebiyle itiraz kaldırılmasına ilişkin iş bu davada da, borçlu asile tebligat yapılması suretiyle iş bu derdest davada yargılamanın devam ettirilmesinin, HMK ve 7201 Tebligat Kanunu’na aykırı olduğunu, taraf teşkili sağlandıktan sonra iş bu davada, işin esasına girilmesi gerektiğini, akabinde davalı vekili olarak iş bu derdest dava dosyasına ilişkin cevap ve itirazlarını sunmak üzere tarafımıza süre verilmesini aksi takdirde HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, dosyada verilecek olan nihai kararın, davalı vekili olarak, istinaf üzerine kaldırılarak, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, dosyada iş bu yasal düzenlemeler doğrultusunda yargılamanın yeni baştan yapılarak, delillerin toplanmasına ve yargılamanın tamamlanmasına istinaf mahkemesince karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK'nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra takibine konu faturalar karşılığında davacı şirketin cari hesap alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Bakırköy ...... İcra Müdürlüğünün ...... esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 14.887,54 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından vekile tebliğ edilmediği belirtilerek usulsüz tebligat yapıldığı iddia edilmişse de; 6100 sayılı HMK'nın 122. maddesinde dava dilekçesinin davalıya tebliğ edileceği düzenlenmiştir.Davalı tarafından icra dosyasına vekili aracılığıyla itiraz dilekçesi ibraz edilmiştir. Ancak itirazın iptali davası açılması icra dosyasından bağımsız olduğundan, icra takibine vekil aracılığıyla itiraz edildikten sonra itirazın iptali istemli davada dava dilekçesinin davalı asile tebliği gerekmektedir.Zira davalının henüz vekilinin bulunup bulunmadığının bilinmediği bir dönemde doğrudan vekile tebligat yapılması mümkün değildir.(İBAM 12. HD. 2019/1941Esas ve 2022/421 Karar sayılı ilamı)
Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporuyla davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının cari hesap alacağının bulunduğu, alacak miktarının 14.887,54 TL asıl alacak olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi incelemesi için bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmiş olup davacı tarafın defterlerinin incelenmesinin süresinde olduğu, davalı tarafça defter ibraz edilmediği görülmüştür.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Mevcut olayımızda davalının kendisine verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini sunmadığı, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmakla davacı defterleri hükme esas alınmıştır.
Davalı şirketin BA formalarında da faturaların kaydedildiği, buna göre içeriği kabul edildiği gibi resmi kuruma bildirilen beyannamenin delil niteliğini de haiz olduğu sabittir. BA/BS formları resmi makama bildirilen belge olup delil niteliğini haizdir. Kaldı ki davacı ticari defter ve belgeleriyle de alacak ispatlanmıştır. Takibe veya davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu Vergi Dairesi BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. (Y.19. HD. 2015/12329 Esas-2016/6138 Karar ve 2014/11846 Esas ve 15110 Karar sayılı ilamları da bu yöndedir.)
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl alacağın 14.887,54 TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödenmediği anlaşılmakla davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bakırköy ...... İcra Müdürlüğü'nün ....... Esas sayılı dosyasına yapılan itirazının 14.887,54-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20'i olan 2.977,50TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu'na göre belirlenen 1.016,967TL ilam harcından peşin alınan 179,81TL harcın mahsubu ile bakiye 837,15TL'nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 900,00TL bilirkişi ücreti, 37,00TL posta masrafı, 59,30TL başvuru harcı, 179,81TL peşin harç, olmak üzere toplam 1.176,11TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2022

Katip .......
¸e-imzalıdır


Hakim .......
¸e-imzalıdır













Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi