4. Hukuk Dairesi 2021/3006 E. , 2021/2072 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine hakem heyeti tarafından yapılan yargılama sonunda; itiraz hakem heyetince itirazın reddine dair verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR
Davacı vekili, 24.06.2017 tarihinde davalının sigortacısı olduğu aracın karıştığı tek taraflı kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 15.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini sürekli iş göremezlik tazminatı için 85.531,31 TL’ye, geçici iş göremezlik tazminatı için 7.624,50 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Başvuru sahibi ...’ın başvurusunun kabulü ile ...A.Ş tarafından kendisine 93.509,81 TL tazminatın 07.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından itirazın reddine dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01.06.2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, davacı vekilinin Hakem Heyetine başvuru sırasında sunduğu Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Tıp Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığının 06.02.2018 tarihli raporunda, davacı Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre %10,3 oranında kalıcı maluliyeti ve 6 ay geçici iş göremezliği olduğu tespitinin yapıldığı; davalı sigorta şirketi tarafından alınan EGK Sağlık ve Asistans Hizmetleri tarafından hazırlanan 06.02.2018 tarihli raporda Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine göre maluliyet oranının %4 olarak saptandığı görülmektedir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Tıp Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığının 06.02.2018 tarihli raporu hükme esas alınarak karar verilmiş ise de kaza tarihi itibariyle maluliyet oranının tespiti için yürürlükte olan yönetmelik Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulmaz.
O halde İtiraz Hakem Heyetince; maluliyet oranının tespiti açısından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla, önceki raporun da irdelendiği ATK 3.İhtisas Kurulu"ndan ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından rapor alınıp(usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54"te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun mal varlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı ... yaralandığını belirterek sürekli ve geçici iş göremezliği zararına ilişkin maddi tazminat isteminde bulunulmuştur. Davacı ... kaza tarihinde 18 yaşından küçük olup hükme esas alınan Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Tıp Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığının 06.02.2018 tarihli raporuna göre davacının %10,3 sürekli maluliyet oranı tayin edildiği, iyileşme süresinin 6 ay olduğu tespit edilmiştir.
Hesap bilirkişisi tarafından davacı ... için kaza tarihinden itibaren 6 ay geçici iş göremezlik tazminatı hesabı yapılmış, Hakem Heyetince bilirkişi raporu esas alınarak davacı ... için daimi maluliyet yanında 7.624,50 TL geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmiştir.
Davacı ... kaza tarihinde 15 yaşında olup kaza tarihindeki yaşı itibariyle kazanç getiren herhangi bir işte çalışma iddiasının olmadığı ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğinden bu zararın oluştuğunun kabulü doğru değildir. Buna göre, davacı ... için geçici iş göremezlik zararına hükmedilmemesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; Sigortacılık Yasası 30/17 maddesi ile 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin 13 üncü fıkrasına "(13)(Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT"nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 31/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.