Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7744
Karar No: 2016/427
Karar Tarihi: 26.01.2016

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/7744 Esas 2016/427 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı tarafından temyiz edilen tahliye davasına ilişkin kararda, kiracının ev ihtiyacı nedeniyle tahliye isteği kabul edilmiştir. Ancak dava açma süresi konusunda belirsizlik yaşanmıştır. TBK'nun ilgili madde gereği, ihtiyaç iddiasına dayalı tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sözleşmenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde ise fesih bildirimi için öngörülen süreden bir ay içinde açılması gerektiği belirtilmiştir. Davacının bildirdiği kira sözleşmesinin başlangıç tarihi ve süresi konusunda belirsizlik yaşandığından, mahkeme öncelikle bu konuyu çözüme kavuşturması gerektiği belirtilmiştir. Davacıya, kira sözleşmesinin başlangıç tarihini ve süresini açıklaması için imkan tanınması gerektiği, davalının bu konuda itirazı olması halinde tarafların tanıklık dahil bütün delillerini sunmaları gerektiği vurgulanmıştır. Hüküm bu nedenle bozulmuştur.
İlgili Kanun Maddeleri:
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 350/1. maddesi
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 328. maddesi
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 353. maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi
- 6217 sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde
6. Hukuk Dairesi         2015/7744 E.  ,  2016/427 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, konut ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    6098 sayılı TBK.nun 350/1. maddesi hükmüne göre ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir. TBK.nun 353. maddesi uyarınca kiraya veren, daha önce veya en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse dava, bildirimi takip eden uzayan bir kira yılı sonuna kadar açılabilir. Dava açma süresi kamu düzenine ilişkin olup, davalı ileri sürmese bile mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
    Davanın süresinde açılıp açılmadığının belirlenebilmesi için öncelikle kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin ve süresinin bilinmesi zorunludur. Davacının bildirdiği bu tarihlere davalı karşı çıkarsa uyuşmazlığın tarafların gösterecekleri tanık dahil bütün deliller toplanarak bir hadise olarak çözüme kavuşturulması gerekir.
    Olayımıza gelince;
    Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının davacıya ait taşınmazı 1 Eylül başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile 25 yıl önce kiraladığını,davacının kızı ..."nin nişanlandığını ve evlilik hazırlığı yaptığından,kiralanan eve ihtiyacı bulunduğunu,davalıya 5.8.2014 tarihli ihtar gönderilip akdin yenilenmeyeceğinin ve ihtiyacın bildirildiğini ancak davalının tahliye etmediğini belirterek kira sözleşmesinin yenilenmeyerek sona ermiş olması ve ihtiyaç nedeniyle tahliyeye karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili,sözleşmenin 1 Eylül değil 1 Ekim başlangıç tarihli olduğunu,davanın sözleşme süresi dolmadan açılması nedeniyle süresinde olmadığını,ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş,Mahkemece,davanın ihtiyaç nedeniyle tahliye davası olduğu kabul edilerek davanın kabulüne,kiralananın ihtiyaç nedeniyle tahliyesine karar verilmiştir. Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş,davacı vekili hükmü temyiz etmemiştir.
    Davacı,yazılı kira sözleşmesi ibraz edememiş,davalının 1 Eylül başlangıç tarihli sözlü kira akdi gereğince 25 yıldır kiracı olduğunu belirterek 25.9.2014 tarihinde iş bu davayı açmıştır. Yukarıda yazılı ilke de açıklandığı üzere davanın süresinde açılıp
    açılmadığının belirlenebilmesi için öncelikle kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin ve süresinin bilinmesi zorunludur. Davacının bildirdiği bu tarihlere davalı karşı çıkarsa uyuşmazlığın tarafların gösterecekleri tanık dahil bütün deliller toplanarak bir hadise olarak çözüme kavuşturulması gerekir. Davacı,dava dilekçesinde,kira başlangıcının 1 Eylül günü olduğunu açıklamış ise de başlangıç yılını ve sözleşmenin süreli yada süresiz olduğunu,süreli ise kaç yıl süreli bir sözleşme olduğunu açıkça yazmamış, davalının 25 yıldan bu yana kiralananda kiracı olarak bulunduğunu bildirmiştir. Bu nedenle Mahkemece öncelikle,davacı tarafa kira sözleşmesinin başlangıç tarihini(yılını) ve süreli olup olmadığını,süreli ise süresini açıklaması için imkan tanınması,davalının açıklanan başlangıç tarihi ve süreye karşı çıkması halinde yukarıdaki ilkede yazıldığı üzere uyuşmazlığın tarafların gösterecekleri tanık dahil bütün deliller toplanarak bir hadise olarak çözüme kavuşturulması ondan sonra işin esasına ilişkin karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın süresinde açılıp açılmadığı tam olarak çözüme kavuşturulmadan esasa ilişkin bir karar verilmesi doğru değildir.
    Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
    SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi