Taraflar arasında görülen davada;Davacılar; paylı mülkiyete tabi 347, 993, 1013 ve 1237 parsel sayılı taşınmazlarda ortak mirasbırakanları ..........."ın payı üzerinde elbirliği halinde malik olduklarını, paylarına isabet eden bölümlerde uzun yıllardan beri davalıların tasarruf ettiklerini ileri sürerek, 12.000,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar,murisin ölümünden sonra taksim yapıldığını, tüm mirasçıların katılımı ile yapılan taksimin davacılar için de bağlayıcı olduğunu, davacıların paylarına isabet eden bölümleri T...... Y..............."a icara vermek suretiyle kullandıklarını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece; davalıların kullanmadıkları gerekçesi ile 1237 sayılı parsel hakkındaki davanın reddine, diğer parseller bakımından ise kısmen kabule ilişkin olarak verilen karar Dairece "... davalıların taksim savunmasında bulunmalarına rağmen bu savunmalarını kanıtlamaya yönelik delil ibraz etmedikleri gibi, tanık dahi dinletmedikleri, diğer taraftan davacının da davalı yanın savunması ve tanık beyanının aksini ispatlar nitelikte delil ibraz edemediği, davacının dinlettiği iki tanıktan biri olan T...... Y......."ın 07/03/2012 tarihli celsede "...taşınmazın mirasçılar arasında paylaşıldığını, davacının payına isabet eden bölümü kendisine icara vermek suretiyle kullandığını, taşınmazların gelirinden yararlandığını, 2010 ve 2011 yılı hasadını davacı taraf adına topladığını, 2009 yılı hasadının ise kardeşi tarafından davacı adına toplandığını ancak 2007 ve 2008 yılları hakkında bilgi sahibi olmadığını " bildirdiği, böylelikle davaya konu edilen 2007/2008/2009/ 2010 ve 2011 dönemi için 347, 1031 ve 993 parsel sayılı taşınmazları davalıların tasarruf ettiklerinin veya taşınmazların gelirinden yararlandıklarının kanıtlanamadığı sonucuna varılmaktadır.Hal böyle olunca; çekişmeye konu 347, 1013, 993 parseller bakımından da davacının iddiasını kanıtlayamadığı, davalıların ecrimisilden sorumlu tutulmaması gerektiği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi............."ün raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.50.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 25.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.