14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/752 Karar No: 2017/9280 Karar Tarihi: 11.12.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/752 Esas 2017/9280 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/752 E. , 2017/9280 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.12.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tecsil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkı nedeniyle payın iptali ve tescili istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Somut olaya gelince; davacı bedelde muvaaza iddiasında bulunarak önalım hakkı nedeniyle payın iptali ve adına tescilini talep etmiştir. Resmi senette hisse devrinin 87.500,00 TL olduğu belirtilmiş ve paranın davalı tarafından ödendiğine ilişkin banka dekontu dosyaya ibraz edilmiştir. Satış bedelinin satış aktinde gösterilen miktardan farklı olduğunu gösteren dosya içerisinde geçerli bir delil yoktur. Bu nedenle önalım bedeli, tapu harç ve masrafları depo edilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, farklı gerekçelerle, bedelde muvaaza iddiasının kabulü ile 50.920,00 TL bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.