17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/29706 Karar No: 2018/4462 Karar Tarihi: 02.04.2018
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/29706 Esas 2018/4462 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, hırsızlık suçuna ilişkin yerel mahkemenin vermiş olduğu mahkumiyet kararını bozmuştur. Sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu kararın nedeni ise dolandırıcılık ve tehdit suçlarının uzlaşma kapsamına alınmasıdır. Bu kanun değişikliği sonrasında sanığın güncel adli sicil kaydındaki mahkumiyet kararlarının da araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK’nın 157/1, 106/1, 7/2, 53/1 (b), Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253/1 (b) bendi, 254. maddesi ve 35. madde.
17. Ceza Dairesi 2015/29706 E. , 2018/4462 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Geri bırakılan hükmün açıklanmasına esas alınan İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/475 Esas ve 2014/168 Karar sayılı ilamında, Sanık ... hakkında TCK’nın 157/1 basit dolandırıcılık ve 106/1 basit tehdit suçlarından mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de, Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 157/1. maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun ve 106/1. maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca, “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, ayrıca sanığın güncel adli sicil kaydında bulunan İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/521 Esas ve 2014/592 Karar sayılı ilamı ve İzmir 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2010/1736 Esas ve 2011/190 Karar sayılı ilamlarında TCK’nın 157/1 maddesi ve 106/1 maddesi uyarınca hükmolunan mahkumiyet kararlarının da araştırılarak, araştırma sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2-Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibariyle yeniden değerlendirilmesini zorunlu kılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ün temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 02.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.