Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlu O. K. yetki itirazında bulunarak, ikametgahının Şanlıurfa olmasından hareketle Şanlıurfa İcra Dairesi ve mahkemelerinin yetkili olduğu itirazında bulunmuş, mahkemece, borçlu O. K."ın ikametgahının ve takibe konu çekin tanzim yerinin Şanlıurfa olması sebebiyle yetki itirazı kabul edilmiştir.
İİK"nun 50. ve HMK."nun 447/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HMK"nun 6.maddesinin 1.cümlesine göre, genel yetkili mahkeme, dava açıldığı tarihte davalı gerçek ve tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenir. HMK"nun 7. maddesine göre; "Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.
Birden fazla davalının bulunduğu hallerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir".
Anılan hükümler çerçevesinde birden fazla borçlu varsa bunlardan birinin ikametgahında takip başlatılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali içindir.
İcra dosyası incelendiğinde dava dışı borçlulardan ......Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şirketi"nin merkezinin İstanbul olduğu ve borçluya ödeme emrinin 17.10.2011"de tebliğ edildiği ve bu borçlu tarafından herhangi bir yetki itirazında bulunulmadığı anlaşılmakla, borçlu O. K.."ın itiraz tarihi olan 24.10.2011 itibariyle İstanbul İcra Dairelerinin yetkisinin kesinleştiği tespit edilmekle borçlu O. K..ın yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmış olup mahkemece bu itirazın reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.