10. Ceza Dairesi 2018/5238 E. , 2018/8103 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 15/10/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının durmasına dair İstanbul Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22/03/2018 tarihli ve 2017/310 esas, 2018/203 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 23/10/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 25/01/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 16/02/2015 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca “yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması” halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği, erteleme kararının 27/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin hiçbir aşamada erteleme kararına itiraz etmediği,
2- Şüphelinin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanması için gönderilen 26/02/2015 tarihli uyarılı ilk başvuru davetiyesinin 16/03/2015 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen kuruma müracaat etmeyerek yükümlülüklerini ihlal ettiği, ancak bu ihlalden dolayı bizzat Cumhuriyet savcısı tarafından 02/08/2016 tarihinde uyarıldığı ve 05/08/2016 tarihinde kuruma müracaat ederek tedbirin infazına başladığı ve burada yükümlülüklerinin kendisine yazılı olarak tebliğ edildiği, yükümlülüklerine aykırı davranmasının sonuçları hakkında uyarıldığı,
3- Tedbirin infazı aşamasında şüphelinin 23/01/2017 tarihindeki bireysel görüşmesine katılmayarak yeniden yükümlülüklerine aykırı davranması üzerine 09/02/2017 tarihinde tekrar uyarı müzekkeresi tebliğ edildiği, ancak 13/02/2017 ve 07/03/2017 tarihli görüşmelerine de katılmayarak yükümlülüklerini bir kez daha ihlal etmesi üzerine TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca “...tedbirin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği...” gerekçesiyle kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamu davası açıldığı,
4- Yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22/03/2018 tarihli ve 2017/310 esas, 2018/203 sayılı kararı ile "dava açılmasının ertelenmesi kararının sanığa tebliğ sonucu beklenmeden dosyanın denetime gönderildiği böylece kovuşturma şartlarına riayet edilmediği” gerekçesi ile “kamu davasının durmasına” ve “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin devamına” karar verildiği, kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 26/04/2018 tarihli ve 2018/958 esas, 2018/3822 sayılı kararında belirtildiği üzere, sanık hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte uygulanmasına karar verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin uyarılı ilk başvuru davetiyesinin tebliğini müteakip şüphelinin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından haberdar olarak İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne 05/08/2016 tarihinde müracaat ettiği, hiçbir aşamada hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına ve tedavi ile denetimli serbestlik tedbirine itiraz etmediği, tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların hükümlüye tebliğ edilerek infazına başlandığı, hükümlünün 30/01/2017 tarihindeki bireysel görüşmesine katılmayarak denetim planına uymadığından bahisle 09/02/2017 tarihinde uyarılmasına rağmen, hükümlünün belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın 13/02/2017 tarihli vaka sorumlusu ile olan görüşmesine katılmaması üzerine dosyasının kapatılarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, böylece hükümlünün denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlâl ettiği ve bu halin ısrar niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İstanbul Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22/03/2018 tarihli ve 2017/310 esas, 2018/203 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, her ne kadar mahkemece, “dava açılmasının ertelenmesi kararının sanığa tebliğ sonucu beklenmeden dosyanın denetime gönderildiği böylece kovuşturma şartlarına riayet edilmediği” gerekçesi ile “kamu davasının durmasına” karar verilmiş ise de,
Şüpheli hakkında 16/02/2015 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve tedavi ile birlikte denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği ve erteleme kararının şüpheliye tebliğe gönderildiği, tedbirin infazının yapılması için de 18/02/2015 tarihinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"ne müzekkere yazıldığı, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce şüpheliye tedbirin infazına başlaması için 26/02/2015 tarihinde uyarılı ilk başvuru davetiyesi gönderilerek infaz işlemlerine başlandığı, şüphelinin kuruma müracaat ederek tedbirin infazına başladığı, bu aşamada kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının da şüpheliye 27/02/2015 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, şüphelinin hiçbir aşamada erteleme kararına ve hakkındaki tedbirlere itiraz etmediği, ancak daha sonra tedbirin infazı aşamasında yapılan uyarılara rağmen 1 yıl içinde yükümlülüklerini iki kez ihlal etmesi üzerine TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca “...tedbirin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği...” gerekçesiyle kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında,
Mahkemenin “dava açılmasının ertelenmesi kararının sanığa tebliğ sonucu beklenmeden dosyanın denetime gönderildiği böylece kovuşturma şartlarına riayet edilmediği” şeklindeki gerekçesinin yasal dayanağı bulunmadığı, “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı”nın sanığa tebliğ edilmeden tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağına ilişkin herhangi bir yasa veya yönetmelik hükmü bulunmadığı gibi tam tersine CMK’nın 269/1. maddesinde “İtiraz, kararın yerine getirilmesinin geri bırakılması sonucunu doğurmaz.” şeklinde hüküm yer aldığı, kaldı ki erteleme kararının şüpheliye tebliğ edilmesinden sonra şüphelinin hiçbir aşamada itiraz etmediği ve kuruma müracaat ederek tedbirin infazına devam ettiği, bu nedenle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye tebliğ edilmesi beklenmeden denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin infazına başlanmış olmasının “ısrar” koşulunun gerçekleşmesine bir etkisi olmayacağı gözetilerek, yapılan uyarılara rağmen 1 yıl içinde yükümlülüklerini iki kez ihlal eden şüpheli hakkında TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kamu davası açılmasının yasal bir zorunluluk olduğu gözetilerek mahkemece yargılamaya devam edilip esas hakkında bir hüküm verilmesi gerekirken, “kamu davasının durmasına” karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar : Açıklanan nedenlere göre; şüpheli hakkındaki kamu davasının durmasına dair İstanbul Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22/03/2018 tarihli ve 2017/310 esas, 2018/203 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 19.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.