9. Hukuk Dairesi 2015/2128 E. , 2016/12402 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : 17. İŞ (SOSYAL GÜVENLİK) MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, iş güvencesi tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş akdinin herhangi bir gerekçe gösterilmeden keyfi olarak işveren tarafından feshedildiği iddiasıyla kıdem ve ihbar tazminatları ile iş güvencesi tazminatı alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının sık sık iş disiplinine aykırı davranışlar sergilediğini, ödevli bulunduğu işleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar ettiğini, işe giriş - çıkış saatlerinde şirketin mesai saatlerine riayet etmediğini ve işe mazeretsiz olarak gelmediğini, işe mazeretsiz olarak gelmemesine ilişkin olarak 07.04.2012, 22.06.2012, 31.07.2012 ve 16.08.2012 tarihlerinde tutanaklar düzenlendiğini, son dönemlerde bilerek ve planlı bir şekilde haber vermeksizin birçok kez işe gelmediğini, geldiği zamanlarda sürekli geciktiğini ve işini sürekli aksattığını, davacı ile çalışmasının olanaksız hale geldiğini ve iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak fesih ihtarnamesinde iş sözleşmesinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmamakta ısrar etmesi sebebiyle feshedildiği belirtilmiş olup, davacının yapmakla mükellef olduğu hangi görevi yapmamakta ısrar ettiğine dair somut delillerin sunulmadığı, devamsızlık yaptığına dair tutulan tutanakların 2012 yılının 4. ayından başlayarak en son 16.08.2012 tarihinde tutulduğu, 4857 sayılı Yasa"nın 25. maddesi"nin II-g maddesindeki şartlar oluşmadığı gibi en son 16.08.2012 tarihinde devamsızlık tutanağının tutulduğu, fesih ihtarının 21.09.2012 tarihinde ve 4857 sayılı Yasa"nın 26. maddesinde belirtilen 6 iş günlük süre geçtikten sonra kullanıldığı ve bu haliyle iş akdinin feshinin haklı nedene dayanmadığı gerekçesiyle ihbar ve kıdem tazminatı taleplerinin kabulüne, davacı yargılama aşamasında işe iade talebi olmadığını beyan ettiğinden iş güvencesi tazminatı talebinin reddine karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı avukatı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Her ne kadar mahkemece davalı avukatının temyiz talebi hakkında, 22/09/2014 tarihli ek kararla mahkeme kararının temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmişse de, ek karara dayanak olan temyiz harcı ve gider avansının tamamlanması için tanzim edilen muhtıranın usulüne uygun olmadığı noksanlıkların ikmal edildiği anlaşılmakla, davalı avukatının temyiz talebi hakkında Mahkemece verilen temyiz edilmemiş sayılmasına ilişkin ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yapılan temyiz incelemesinde;
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı avukatının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, vekalet ücreti noktasında toplanmaktadır.
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesi,
“(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmünü içermektedir.
Somut uyuşmazlıkta, reddedilen miktar maktu vekalet ücretinin altında olduğundan Mahkemece reddedilen miktar kadar davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, reddedilen 500,00 TL üzerinden nisbi olarak hesaplanan 60,00 TL’na hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK. nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK. nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Hüküm fıkrasının davalı yararına vekalet ücretine ilişkin “7.” Paragrafında yer alan “60,00 TL red nisbi” ifadesinin silinerek yerine “500,00 TL” ifadesinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 25.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.