18. Ceza Dairesi 2017/7352 E. , 2018/5720 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Kamu görevlisine hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Somut olayda, sanığın polis memuru olan müşteki ...’e karşı söylediği kabul edilen "çek lan elini" şeklinde kaba hitap tarzı niteliğindeki sözün, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Sanığın müşteki ...’e söylediği ifadelerin hakaret olarak değerlendirilmemesi halinde; hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca, sanığa atılı TCK’nın 106. maddenin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması gözetilerek, anılan Kanunun 35. maddesiyle değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca sanığın tehdit ve ...’e yönelik hakaret eylemlerine ilişkin hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3- Kabule göre de;
a) Hakaret eylemlerini kısa zaman dilimi içerisinde ve aynı eylemin devamı niteliğindeki sözlerle, müştekiler ... ve ...’e karşı gerçekleştiren sanık hakkında, temel cezanın, TCK’nın 125/3-a maddesi uyarınca belirlenmesinden sonra aynı Kanunun 43/2. maddesi gereğince artırım yapılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, sanığın hakaret suçundan ayrı ayrı iki kez cezalandırılmasına karar verilmesi,
b) Kamu görevlisine hakaret eylemini alenen gerçekleştiren sanık hakkında TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanmaması,
c) Müşteki ...’e karşı hakaret suçuna ilişkin özel hüküm olan ve daha lehe düzenlemeler içeren TCK"nın 129. maddesi yerine, aynı Kanunun genel tahrike dair 29. maddesinin uygulanması,
d) Tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanması,
e) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/04/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.