14. Hukuk Dairesi 2016/213 E. , 2017/9268 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.06.2014 gününde verilen dilekçe ile asıl dava elatmanın önlenmesi, ecrimisil karşı dava şahsi hakka davalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın meni müdahale talebinin kabulüne ecrimisil talebinin kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 01.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı dava şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 10798 ada 2 parselin davacıya ait olduğunu, davalıların davacıya ait evin giriş katını para vermeden kullandıklarını beyan ederek davalıların taşınmazdan tahliyelerine, geriye dönük on yıllık ecrimisil miktarı olan 10.000 TL alacağın alacağı almaya hak ettikleri tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili davanın reddini savunarak, karşı davada dava konusu taşınmazın şeklen davacı adına kayıtlı olduğunu beyan ederek tapu kaydının iptali ile davalılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl davada meni müdahale davasının kabulüne, ecrimisil talebinin kısmen kabul kısmen reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiş olup, davacı vekili 06.07.2015 tarihli temyiz dilekçesinde davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.12.2012 tarihli, 2012/13-1369 Esas, 2012/1221 Karar sayılı kararının gerekçesinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; kural olarak davadan feragatin temyiz isteğinden vazgeçme yanında daha geniş kapsamlı olduğu aşikârdır. Zira birincide temyiz dilekçesinin reddine karar verilmekle yetinilecek, diğerinde ise feragatin hukuki niteliği gereği bu konuda karar verilmek üzere mahkeme kararı bozulacaktır. Aynı zamanda verilen bu iki dilekçenin birbirinin devamı niteliğinde olduğu ve davadan feragatin bir yerde temyizden feragat isteğini de içereceği düşünülerek davadan feragat isteği esas alınarak çözüme ulaşılması gerektiği görüşü benimsenmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir. Aynı yasanın 308. maddesi gereğince de kabul, davacının talep sonucuna davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.
6100 sayılı HMK"nın "Feragat ve kabulün şekli" başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Bu nedenle mahkemece verilen kararın davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekir. Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.04.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, 27.05.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı)
Bu nedenle kararın davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.12.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.