Esas No: 2021/676
Karar No: 2022/587
Karar Tarihi: 21.09.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/676 Esas 2022/587 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/676 Esas
KARAR NO : 2022/587
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/09/2015
KARAR TARİHİ : 21/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : müvekkilinin 21/06/2015 tarihinde yaya olarak seyir halinde iken dava dışı ... yönetimindeki ... plakalı araçla çarpışması sonucu yaralandığı ve müvekkilinin malul kaldığını, bu kazada araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMSS poliçesinin yapılmış olduğunu, konuya ilişkin ... Cumhuriyet Başsavcılığının ... soruşturma dosyasının açıldığını belirterek davalı sigorta şirketinden fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 500,00-TL kazanç kaybı, 500,00-TL ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zarar, 4.000,00-TL çalışma gücü kaybı tazminatı talebinde bulunmuştur.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Kazaya karışan ... plakalı aracın kaza tarihini kapsayan 16/06/2015 ila 16/06/2016 tarihleri arasında müvekkili tarafından ZMMS poliçesinin yapıldığını ve sorumluluğun ancak poliçe limiti ile sınırlı olabileceğini, kusur tespiti yönünden kaza tespit tutanağının yeterli olmadığını, ayrıca kusur incelemesi ve maluliyet incelemesi yapılması gerektiğini, kazanç kaybının teminat kapsamında olmadığını, davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, savunarak davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, 2918 sayılı KTK'nın 97. Maddesi ile 6098 sayılı TBK'nın 54. maddesine göre trafik kazasından kaynaklanan ve sigorta sorumluluğuna dayalı geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebidir.
Mahkememizce daha önce davanın kabülüne dair verilen karar istinaf mahkemesi tarafından aşağıdaki gerekçeyle kaldırılmıştır.
"Somut uyuşmazlıkta, ZMSS poliçesinin başlangıç tarihi 16/06/2015, kaza tarihi ise 21/06/2015 tarihidir. Mahkemece hükme esas alınan aktüerya raporunda davacının kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde 1931 tarihli PMF yaşam tablosu esas alınarak hesaplama yapılmıştır. Ancak yukarıya aktarılan Yargıtay ilamı gereğince TRH 2010 tablosunun esas alınması gerekmektedir.
O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken, kusur oranı bakımından davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak da gözetilerek aktüer bilirkişiden, ilk rapor tarihi itibariyle sigortalı araç sürücüsünün %75 kusur oranı ve davacının kazaya bağlı yaralanması için tespit edilen maluliyet oranına göre muhtemel bakiye yaşam süresinin belirlenmesinde TRH-2010 tablosu kullanılarak ve prograsif rant tekniği uygulanarak tazminat miktarının hesaplanması için ek rapor alınması ve sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır."
Kaldırma kararı üzerine, ilamda belirtilen sebeplerle sınırlı olarak mahkememizce yeniden bilirkişi raporu alınmıştır. 02/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle "... Davacı ...’in 21.06.2015 tarihli kaza olayında kusurunun olmadığı ve kaza olayından dolayı %13 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, geçici iş göremez olduğu sürenin 4 ay olduğu duruma göre; Hesaplanan toplam tazminatının 124.271,70 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limiti olan 290.000,00 TL’yi aşmadığı, Söz konusu tazminata davanın açıldığı 17.09.2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğine..." dair görüş sunulmuştur.
Davacı vekili UYAP üzerinden sunduğu ıslah dilekçesinde özetle "...124.271,70-TL maddi tazminatın, yargılama gideri ve yasal avukatlık ücreti ile birlikte temerrüt tarihi olan 17.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkillime ödenmesine karar verilmesini..." talep etmiştir.
Somut olayda, davacı ... 21/06/2015 tarihinde yaya olarak yoldan karşıya geçtiği sırada, dava dışı ... yönetimindeki ... plakalı aracın çarpması sonucu yaralanmıştır. Davacı, meydana gelen kaza nedeniyle kalıcı olarak malul kaldığını belirterek tazminat isteminde bulunmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 23/09/2021 tarihli ve 2019/1856 Esas, 2021/1477 Karar sayılı ilamında belirtilen ilkeler doğrultusunda usulü kazanılmış haklar dikkate alınarak kazadaki mevcut kusur ve maluliyet oranları aynen kabul edilerek TRH-2010 tablosu kullanılarak ve prograsif rant tekniği uygulanarak hazırlanan rapora göre davacının toplam 124.271,70 TL bakiye tazminat alacağı bulunduğuna ilişkin bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Öte yandan, davacının her ne kadar kaldırma kararı öncesi ve sonrası iki ayrı ıslah dilekçesi sunmuş olabileceği değerlendirilse de kaldırma kararı öncesi yapılan başvurunun bedel artırım olarak kabulü gerekmiş; bedel artırım miktarına konu edilen kısma ilişkin temerrüt tarihinden, ıslah dilekçesinde belirtilen miktara 29/03/2022 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KABULÜNE, 124.271,70-TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, (105.399,32-TL kısmına 17/09/2015 tarihinden itibaren, 18.872,38-TL'lik kısmına 29/03/2022 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine)
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 8.488,99-TL harçtan peşin alınan/ıslah 435,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.053,29-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 19.641,21-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 467,50-TL ilk harç ve masraflar ile 2.957,85-TL (posta/tebligat/bilirkişi/ATK rapor ücretleri) toplamı olmak üzere toplam 3.425,35-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/09/2022
Katip Hakim
E-İmza E-İmza