Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/929
Karar No: 2021/2117
Karar Tarihi: 07.04.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/929 Esas 2021/2117 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2021/929 E.  ,  2021/2117 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -TENKİS

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne,dava konusu kadastral 740 sayılı parsel yönünden 6100 sayılı HMK’nin 305/A fıkrası uyarınca ek karar verilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine iadesi üzerine, mahkemece 12.01.2021 tarihli ek karar ile 740 sayılı parsel ( 7.106 m2’lik ) yönünden de davanın kabulüne ilişkin olarak verilen asıl ve ek karar davacılar vekili tarafından süresinde, davalılar vekili tarafından ise süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.09.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar vekili Avukat ... geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Davacı, mirasbırakanları ...’ın 740 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlarını ara malik kullanarak erkek çocukları ..."a satış suretiyle temlik ettiğini, işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal ve tescil ya da tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, murisin taşınmazları ..."a satışında muvazaa olmadığını, müteahhit olarak yaptığı işlerden zarar ettiğini ve bu zararı karşılamak için dava konusu taşınmazları satmak zorunda kaldığını, satıştan haberlerinin olması üzerine ..."den geri satın aldıklarını, iddiaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; hüküm kurmaya yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, mirasbırakanın yapmış olduğu temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, Dairece; kabul karar verilen taşınmazlar yönünden kararın doğru olduğu, ancak imar ile oluşan 110171 ada 2 parsel bakımından da davanın kabul edilmesi ve harç, yargılama giderleri ile vekalet ücretine davacıların miras payları dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş, tarafların temyiz itirazı üzerine Dairece bu kez; dava konusu kadastral 740 sayılı parsel yönünden 6100 sayılı HMK’nin 305/A fıkrası uyarınca ek karar verilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine iadesi üzerine, mahkemece 12.01.2021 tarihli ek karar ile 740 sayılı parsel ( 7.106 m2’lik ) yönünden de davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konusu 740 parsel sayılı taşınmaz yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalılar vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince;
1- Mahkemece, 12.01.2021 tarihli ek karar ile; kadastral 740 sayılı parsel yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ‘’davalar birleştirilse dahi ayrı olma özelliğini korur‘’ ilkesi gereğince asıl ve birleştirilen davalarda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, tek çatı altında hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, 740 sayılı parsel yönünden karar ve ilam harcı ile vekalet ücreti yönünden olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması da hatalıdır. Yine, kurulan hükümde mirasbırakanın veraset ilamına yer verilmeyerek davacıların miras paylarının oranı bakımından tereddüte yer açılması da doğru değildir.
2- Asıl kararda hükmün fer’ileri açısından;
a) Birleştirilen 2009/802 Esas sayılı davada alınması gereken 39.528,35 TL karar ve ilam harcının bu davanın davalılarından ( ..., mirasçıları ... ) alınmasına karar verildiği, ancak 2009/802 Esas sayılı davada kabul kararı verilen dava konusu 110124 ada 2 ve 110173 ada 3 sayılı parsellerin ...adına, 110124 ada 3 sayılı parselin davalılar ... adına, 110124 ada 6 sayılı parselin davalılar ...adına, 110172 ada 4 sayılı parselin davalı ... adına, 110173 ada 1 sayılı parselin ise davalı ... adına kayıtlı olduğu, bu nedenle her bir davalının sorumlu olması gereken karar ve ilam harcı miktarının farklı olduğu gözetilmeden anılan kişilerin tüm miktardan birlikte sorumlu tutulmaları yerinde değildir.
b) Hükmün 11. fıkrasının tek çatı halinde yazıldığı, asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama giderleri ile tarafların farklı olduğu, ne var ki bu hususa dikkat edilmeden ve "davalı taraftan" alınmasına şeklinde muğlak bir ifade ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi, fazla yatırılan 1.772,68 TL tamamlama harcının talep halinde davacı tarafa iadesine karar verildiği halde, bu tutarın hükmün 11. fıkrasında mahsup edilmemesi de hatalıdır.
Öte yandan, davalılar vekili tarafından müvekkilleri yararına da vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği temyiz konusu yapılmış ise de, dava dilekçesinde yer verilen ancak 3. kişiler adına kayıtlı 110171 ada 1 ve 3 sayılı parseller bakımından davanın pasif husumetten reddedildiği, kısmen ret kararının bu nedenle verildiği, AAÜT’nin 7/2. fıkrası gereğince davalılar lehine birleştirilen 2009/802 esas sayılı davada maktu vekalet ücretine hükmedildiği, anılan taşınmazlar haricinde davanın tam kabul ile sonuçlandığı gözetildiğinde davalılar vekilinin lehlerine nispi vekalet ücreti verilmesine yönelik temyiz itirazı yerinde görülmemiştir.
Hal böyle olunca, yukarıda yer verilen ( 1 ), ( 2.a ) ve ( 2.b ) fıkralarına uygun olarak hükmün kurulması gerekirken 6100 sayılı HMK’nin 297/2. fıkrasına aykırı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacılar vekili ile davalılar vekilinin değinilen temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflar vekili için 2.540.00."ar TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi