10. Ceza Dairesi 2018/3190 E. , 2018/8099 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 30/05/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ...’ın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaması nedeniyle 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İzmir 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 10/03/2011 tarihli ve 2011/129 esas, 2011/365 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 13/01/2015 tarihli ve 2015/174 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 04/06/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanığın 31/07/2007 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu bakımından yapılan yargılama sonucunda, İzmir 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 28/05/2009 tarihli ve 2007/2486 esas, 2009/854 sayılı kararı ile, TCK’nın 191/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 191/6. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
2- Tedbirin infazı sırasında, sanığın yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle hapis cezasının aynen infazına karar verilmesi için bildirimde bulunulduğu, ancak Mahkemesince dosya yeni bir esasa kaydedilerek yapılan yargılama sonucunda İzmir 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 10/03/2011 tarihli ve 2011/129 esas, 2011/365 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
3- Hükümlünün temyiz yoluna başvurması üzerine Dairemizin 16/12/2014 tarihli ve 2012/8733 esas, 2014/13611 sayılı ilamı ile, “10/03/2011 tarihli kararın aynen infaz niteliğinde olması nedeniyle itiraz yoluna tabi olduğu” belirtilmek suretiyle dosyanın incelenmeksizin iade edildiği,
4- Dosyanın itiraz incelemesi için gönderildiği İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 13/01/2015 tarihli ve 2015/174 değişik iş sayılı kararı ile, itiraza konu olan 10/03/2011 tarihli kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile itirazın reddine kesin olarak karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, bulundurmak suçundan başlatılan soruşturmada, Cumhuriyet Savcısı tarafından beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, Cumhuriyet savcısının, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyaracağı, kişinin, erteleme süresi zarfında, kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ve uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde hakkında kamu davası açılacağının hükme bağlandığı, dosya kapsamına göre, sanık hakkında İzmir 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/05/2009 tarihli ve 2007/2486 esas, 2009/854 sayılı kararı ile denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı ve sanığın cezalandırılmasına karar verilebilmesi için, sanığın erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi gerektiği, fiilinin ısrar olarak değerlendirilebilmesi için en az 2 kez ihtar yapılmış olması ve usulüne uygun 2 haklı ihtara rağmen davete icabet etmemesi veya başka herhangi bir şekilde haberdar olmasına rağmen ısrarla denetime uymaması gerektiği, sanığa denetimli serbestlik kararının yerine getirilmesi için 10 gün içerisinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurması konusunda çıkarılan tebligatın 04/08/2010 tarihinde usulü ile tebliğ edildiği ve sanığa başkaca bir davet yapılmadığı, bu şekliyle sanığın denetim yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiğinin kabul edilemeyeceği, ısrar koşulunun gerçekleşmediği ve suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 13/01/2015 tarihli ve 2015/174 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
28/05/2009 tarihli hükümde 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/6. maddesi uyarınca sanık hakkında cezaya hükmedildikten sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olduğu, bu nedenle daha önce kanun yararına bozma talebine konu olan suç bakımından tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, mahkûmiyet hükmünden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrası kapsamında uyarlama yapılması gerektiği anlaşıldığından, hükümlünün bu suçu, aynı nitelikte başka bir suç nedeniyle daha önce verilmiş bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Hükümlü bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”,
b) Hükümlü bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle daha önce tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan hükümlü hakkında, karardan önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
Karar verilmesi zorunlu olup, İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 13/01/2015 tarih 2015/174 değişik iş sayılı kararı ile itirazın bu nedenlerle kabul edilmesi gerekirken reddine karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi bu yönü ile ve değişik gerekçe ile yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; itirazın reddine ilişkin İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 13/01/2015 tarihli ve 2015/174 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 19.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.