Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9536
Karar No: 2017/5872

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/9536 Esas 2017/5872 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2015/9536 E.  ,  2017/5872 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 21.09.2017 gününde Başkan Vekili ..."nın tekerrür yönünden hükmün bozulması gerektiğine ilişkin karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.














    KARŞI OY GEREKÇESİ

    A) Tartışmanın konusu:
    Sanık hakkında, 05.07.2008 tarihinde işlediği suç nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 225 ve 50 maddeleri gereğince hapisten çevrilerek verilen 3000 TL adli para cezasına ilişkin önceki mahkûmiyeti nedeniyle, sonradan işlediği suç için hükmolunan hapis cezasından dolayı 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin 6 ve 7. fıkraları uyarınca “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin” uygulanması mümkün müdür?
    B) Sanığın yargılamaya konu olan suçu ve bu suç nedeniyle yerel mahkemenin uygulaması:
    29.07.2013 tarihinde işlediği kabul edilen resmi belgede sahtecilik yapma suçundan dolayı sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmuş ve hükmolunan cezanın TCK’nın 58. maddesinin 6. fıkrası uyarınca mükerrirlere ilişkin infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra sanığın denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verilmiştir.
    C) Daire çoğunluğunun görüşü:
    Daire çoğunluğunca sözü edilen mahkûmiyetin tekerrür oluşturduğu kabul edilerek sanık hakkındaki hüküm onanmıştır.
    D) Konuya ilişkin yasal düzenlemeler:
    Tekerrürün koşulları, sonuçları ve uygulanmasına ilişkin sorunların çözümlenmesi için, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun hükümlerinin birlikte incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Tekerrür oluşturan mahkûmiyet, 5237 sayılı TCK dışında bir kanun gereğince verilmiş ise, 5252 sayılı Türk Ceza Kanun"unun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun ile yürürlükten kalkmış olan 765 sayılı TCK ve 647 sayılı Kanun hükümlerinin de dikkate alınması zorunludur.
    Bu hükümleri aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür:
    1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesi:
    Suçta tekerrürü düzenleyen bu maddeye göre;
    a) Önceden işlenen suçtan dolayı gerek hapis gerekse para cezasına mahkûmiyet halinde, diğer koşullar da varsa, tekerrür hükümleri uygulanır. (m. 58/1-2).
    b) Tekerrüre iki sonuç bağlanmıştır:
    aa- Sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adli para cezası öngörülmüş ise, adli para cezasına değil hapis cezasına hükmolunur (m. 58/3).
    bb- Hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir, Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır (m. 58/6). Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir (m. 58/7).
    2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesi:
    Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adli para cezası veya tedbirdir (m. 50/5; Yürürlükten kalkan 647 sayılı Kanun m. 4/4).
    Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde, hükmü veren mahkeme kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhal infaz edilir. Bu durumda, beşinci fıkra hükmü uygulanmaz (m. 50/6).
    3- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106, 107 ve 108. maddeleri:

    Gerek adli para cezasının gerekse hapis cezasının infazının düzenlendiği bu maddelere göre;
    a) Hükümlü adli para cezasını ödemediği takdirde, ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarınca hapsedilir (m. 106/3). Adli para cezasından çevrilen hapsin infazında koşullu salıverme hükümleri uygulanmaz (m. 106/9).
    b) Hapis cezası nedeniyle, kanunda öngörülen infaz süresini iyi halli olarak geçiren hükümlü koşullu salıvermeden yararlanır (m. 107).
    c) Tekerrür oluşturan mahkûmiyetinden sonra, işlediği suç nedeniyle hapis cezasına mahkûm olan hükümlünün, koşullu salıverme için infaz kurumunda iyi halli olarak geçirmesi gereken süre, mükerrir olmayana göre daha fazla olarak düzenlenmiştir. Ancak tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz (m. 108/1-2)
    4- 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5. maddesi:
    5237 sayılı TCK dışındaki kanunlarda öngörülen “ağır para” cezaları “adli para” cezasına dönüştürülmüştür (m. 5/1). Ağır para cezasından dönüştürülen adli para cezasının ödenmemesi halinde, 5275 sayılı Kanun"un 106. maddesi hükmüne göre hapis süresinin belirlenmesinde bir gün karşılığı olarak yüz Türk Lirası esas alınır (m. 5/3).
    5- 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 4. maddesinin 4. fıkrası:
    “Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen para cezası veya tedbirdir.”
    E) Konunun irdelenmesi:
    1- Tekerrür oluşturan mahkûmiyet doğrudan verilen adli para cezası ise:
    Tekerrür, 765 sayılı TCK’da cezanın artırılması nedeni olarak, 5237 sayılı TCK’da ise bir infaz rejimi olarak kabul edilmiştir.
    765 sayılı TCK’nın 81. maddesinin 3. fıkrasında, önceki veya sonraki suçlardan biri para diğeri başka bir ceza olduğu takdirde, tekerrürden dolayı yapılacak artırma miktarının belirlenmesinde 19 ve 40. maddelerde yazılı dönüştürme kurallarının uygulanacağı belirtilmiştir. Buna karşılık, ne 5237 sayılı TCK’da ne de 5275 sayılı Kanunda tekerrür oluşturan mahkûmiyetin para cezası olması durumunda koşullu salıverme süresine eklenecek miktarla ilgili olarak 765 sayılı TCK’nın 81. maddesinin 3. fıkrasına benzer bir dönüştürme hükmüne yer verilmemiştir. Bu konuda bir yollama olmadığı için 5237 sayılı TCK"nın mahsupla ilgili 63. maddesinin uygulanması da mümkün değildir.
    Öte yandan, 5252 sayılı Kanun"un 5/3. maddesinde, ağır para cezasından dönüştürülen adli para cezasının ödenmemesi halinde 5275 sayılı Kanun"un 106. maddesi hükmüne göre hapis süresinin belirlenmesinde bir gün karşılığı olarak yüz Türk Lirasının esas alınacağı öngörmüş ise de, bu hüküm ödenmeyen para cezasının hapse çevrilip infaz edilmesiyle ilgilidir. Para cezasına ilişkin mahkûmiyetin tekerrür oluşturması durumunda, sonraki suçtan dolayı koşullu salıverme süresine eklenecek miktarla ilgili olarak bir düzenleme bulunmamaktadır.
    5275 sayılı Kanun"un 108. maddesinde mükerrirlere özgü infaz rejimi sadece hapis cezası için düzenlenmiştir. Adli para cezasının infazında koşullu salıverme kabul edilmemiştir. 5252 sayılı Kanun"un 5. maddesinin 3. fıkrasının ya da 5237 sayılı TCK"nın 63. maddesinin tekerrüre esas alınan para cezası için bir dönüştürme kuralı olarak uygulanmasını kabul etmek, 5237 sayılı TCK’nın 2. maddesinin 3. fıkrasındaki “kıyas yasağı” kuralının ihlali sonucunu doğurur.
    Sonuç olarak, tekerrür oluşturan mahkûmiyet doğrudan verilen adli para cezası ise; tekerrürün iki sonucundan sadece TCK’nın 58. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adli para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur” normu uygulanacaktır. Buna karşılık, 58. maddenin 6 ve 7. fıkralarında yer alan “hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır” biçimindeki normun uygulanması mümkün olmayacaktır.
    2- Tekerrür oluşturan mahkûmiyet hapisten çevrilen seçenek tedbir ise (adli para cezasına çevrilme hariç):
    TCK"nın 50. maddesinin 5. fıkrasına göre, hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmesi halinde, uygulamada esas alınacak asıl mahkûmiyet tedbirdir. Ancak, aynı maddenin 6. fıkrasında, hapis cezası seçenek tedbirlere çevrilmiş olup da tedbirin gereği yerine getirilmemiş ise, hükmü veren mahkemenin hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar vereceği ve bu durumda uygulamada asıl mahkûmiyet olarak hapis cezasının esas alınması gerektiği belirtilmiştir.
    Buna göre;
    a) Hapisten çevrilen tedbirin gereği yerine getirilmediği için, hükmü veren mahkeme tarafından hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verilmiş ve bu kararın kesinleştiği tarihten sonra yargılama konusu suç işlenmiş ise, önceki mahkûmiyetin hapis cezası olduğu kabul edilecek ve diğer koşulları da varsa TCK"nın 58. maddesinin 6 ve 7. maddelerinin uygulanması mümkün olacaktır.
    b) Sanık, hapisten çevrilen tedbire uymuş ya da uymamış olmasına rağmen yargılama konusu suçun işlendiği tarihte henüz hapis cezasının infazına karar verilmemiş ise, bu hükümden dolayı TCK"nın 58. maddesinin 6 ve 7. fıkraları ile buna bağlı olarak 5275 sayılı Kanun"un 108. maddesi uygulanamaz.
    3- Tekerrür oluşturan mahkûmiyet hapisten çevrilen adli para cezası ise:
    TCK"nın 50. maddesinin 5. fıkrasına göre, hapis cezasının para cezasına çevrilmesi halinde, uygulamada esas alınacak asıl mahkûmiyet para cezasıdır.
    Aynı maddenin 6. fıkrasında, hapis cezası seçenek tedbirlere çevrilmiş olup da tedbirin gereği yerine getirilmemiş ise, hükmü veren mahkemenin hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar vereceği ve bu durumda uygulamada hapis cezasının asıl mahkûmiyet olarak esas alınması gerektiği belirtilmiştir. Ancak bu hüküm sadece “seçenek tedbire” çevrilen hapis cezaları için geçerli olup, “adli para cezasına” çevrilen hapis cezalarını kapsamaz. Başka bir anlatımla, hapis cezasından çevrilen adli para cezası ödenmediğinde, hapse dönüştürme 5275 sayılı Kanun"un 106. maddesinin 3. fıkrasına göre yapılacak ve uygulamada asıl mahkûmiyet para cezası olarak kalacaktır.
    Bu durumlara göre, tekerrür yönünden, hapis cezasından çevrilen adli para cezası ile doğrudan verilen adli para cezası arasında fark yoktur. Doğrudan verilen adli para cezası ile ilgili açıklamalarımız hapisten çevrilen adli para cezaları için de geçerlidir.
    F) Tekerrürün uygulanacağı ve uygulanmayacağı durumlar:
    1- Tekerrür oluşturan mahkûmiyet gerek doğrudan verilen adli para cezası, gerekse hapisten çevrilmiş olan adli para cezası ise;
    a) Sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adli para cezası öngörülmüşse, adli para cezasına değil hapis cezasına hükmolunması zorunludur.
    b) Sonraki suç nedeniyle ister adli para cezası ister hapis cezası verilmiş olsun; gerek 5237 sayılı TCK’da gerekse 5275 sayılı Kanun"da 765 sayılı TCK’nın 81. maddesinin 3. fıkrasına benzer bir dönüştürme hükmü bulunmadığı için, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin 6 ve 7. fıkraları ile buna bağlı olarak 5275 sayılı Kanun"un 108. maddesi uygulanamaz.
    2- Tekerrür oluşturan mahkûmiyet hapis cezası ise ya da hapisten çevrilen tedbir olmakla birlikte, ödenmediği için tamamen veya kısmen hapis olarak infazına karar verilmiş ise;
    a) Sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adli para cezası öngörülmüşse, adli para cezasına değil hapis cezasına hükmolunması zorunludur.
    b) Sonraki suç nedeniyle adli para cezası verilmiş ise; adli para cezasının infazında koşullu salıverme kabul edilmediği için, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin 6 ve 7. fıkraları ile buna bağlı olarak 5275 sayılı Kanun"un 108. maddesinin uygulanması mümkün değildir.
    c) Sonraki suç nedeniyle hapis cezası verilmiş ise; sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin 6 ve 7. fıkraları ile buna bağlı olarak 5275 sayılı Kanun"un 108. maddesinin uygulanması gerekir.
    G) Sonuç:
    Sadece para cezasından ibaret mahkûmiyeti nedeniyle sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin 6. fıkrasının uygulanması yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan, çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 21.09.2017




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi