2. Ceza Dairesi 2014/38361 E. , 2017/6664 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hüküm tarihine kadar yapılan yargılama giderleri toplamı, 5271 sayılı CMK"nın 324/4 maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğu halde yargılama giderinin suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte suça sürüklenen çocuktan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin edilmesi gereken miktardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında müşteki İbrahim’e yönelik mala zarar verme suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14/04/2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi gereğince hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuğun temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında müştekiler İbrahim ve Muzaffer’e yönelik hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
a)Suça sürüklenen çocuk ...’in müşteki İbrahim’e yönelik eylemleri nedeniyle tüm aşamalarda değişmeyen ve atılı suçları işlemediğine ilişkin savunması ile suça sürüklenen çocuk ...’in atfı cürüm niteliğindeki iddiaları dışında, suça sürüklenen çocuk ...’in yüklenen hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarını işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, hukuka uygun, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden ve atılı suçları işlediğine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu denetime olanak verecek şekilde açıklanmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
b)Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuğun, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık değerlendirilerek müşteki Muzaffer’e yönelik hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından hükmolunan cezalarının ertelenip ertelenmeyeceğine karar verilmesi gerekirken, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden hakkında TCK’nın 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
c)Müşteki Muzaffer’e yönelik işyeri dokunulmazlığını bozma suçu ile ilgili olarak; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı ve suça sürüklenen çocuğun suç tarihi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel sabıkasının bulunmadığı gözetilmeden, mahkemece hatalı değerlendirme ile “ suç işleme konusundaki eğilimi, kastının yoğunluğu, suçun işleniş biçimi, suçun önemi ve değeri gibi nedenler” biçimindeki dosya içeriğine uygun olmayan, yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 08.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.