1. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/4806 Karar No: 2015/4167 Karar Tarihi: 24.03.2015
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/4806 Esas 2015/4167 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2014/4806 E. , 2015/4167 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ÇAY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/12/2013 NUMARASI : 2011/267-2013/539
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanın paydaşı bulunduğu 2 parsel sayılı taşınmazı ve üzerindeki binayı davalının uzun süredir haksız olarak kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, zamanaşımı itirazında bulunarak intifadan men koşulunun gerçekleşmediğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, intifadan men koşulunun gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 2 parsel sayılı 107 m2 yüzölçümünde bahçeli kargir tek katlı ev niteliğindeki taşınmazın 1/2 payının davacıların murisi, geri kalan 1/2 payın ise davalı adına kayıtlı olduğu, taşınmaz üzerinde tek katlı betonarme ev olduğu ve davalı tarafından kullanıldığı, davacılar tarafından gönderilen ihtarnamenin davalıya 27.7.2011 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davanın kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Ne varki, paydaşlar arasında uzun zamandan beri fiilen yaratılan bir kullanma biçimi oluşmadığı gibi, harici bir taksimin de yapılmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Diğer taraftan, davacıların kullanabileceği başkaca bir yer bulunmadığına göre intifadan men koşulunun gerçekleştiği de kuşkusuzdur. O halde; davacıların payları oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken mutlak olarak davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi; davacıların payları oranında esas alınacak dava değeri üzerinden harç ve vekalet ücreti yerine taşınmazın saptanan tüm bedeli üzerinden fazla harç ve avukatlık ücreti takdiri de isabetli değildir. Davalının temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.