11. Hukuk Dairesi 2019/1962 E. , 2020/68 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Samsun 2. Tüketici Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 21/02/2019 tarih ve 2018/195-2019/113 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 07.08.2014 tarihinde İstanbul Kanyon Alışveriş Merkezi Demsa İç ve Dış Tic. A.Ş."den 3.448,00 TL bedelle takım elbise satın aldığını, alınan elbisenin iade edilmesi istemiyle Yurtiçi Kargo Servisi A.Ş."nin Samsun acentesine 19.08.2014 tarihinde Demsa İç ve Dış Ticaret A.Ş."ye gönderilmek üzere teslim edildiği, davalının aldığı ürünü kaybettiği ve süresinde satıcı firmaya teslim edemediğini, ayıplı hizmet nedeni ile uğranılan hak kaybından dolayı davalı şirkete başvuru yapıldığını, ret cevabı alındığını ileri sürerek davacının uğradığı 3.448.- TL zararın davalıdan 19.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kargo alıcısının isminin taşıma faturasından da belli olacağı şekilde İstanbul Kanyon olarak beyan edildiğini, kargonun sağlıklı şekilde taşınarak İstanbul"a ulaşmasına rağmen Kanyon Avm içinde birçok mağaza olması nedeniyle hangisine teslim edileceğine dair bir bilgi olmadığından teslim edilemediğini, kargonun alıcıya iade edilmek üzere çıkış şubesine gönderildiğini, kargonun alıcısı tarafından kabul edilmemesi üzerine Samsun Şube deposunda muhafaza edildiğini, kargonun kaybedilmediğini, eksik bilgi verilmesi nedeniyle teslim edilemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, 6102 sayılı TTK"nın 875. maddesi uyarınca eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından alıcıya teslimine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyanından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan taşıma şirketinin sorumlu olacağı, yine 6102 sayılı TTK"nın 869/1. maddesine göre eşyanın teslim edileceği yerde teslim engeli çıkması durumunda taşıyıcının göndericiyi durumdan haberdar ederek talimat alması gerektiği, somut olayda her ne kadar davalı taşıma şirketi adresin açık olarak belirtilmemesi nedeniyle alıcının bulunamadığını ve bu nedenle teslimatın yapılamadığını, ayrıca taşınan eşyanın kaybolmayıp depolarında muhafaza altında tutulduğunu savunmuş ise de; anılan madde uyarınca davacıdan talimat aldığını veya gönderinin alıcıya teslim edildiğini ispatlayamadığı gibi eşyanın depolarında muhafaza edildiğine dair delil de sunmadığı, bu durumda davalı şirketin sözleşme gereği eşyanın gönderildiği adrese teslimine kadar sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne 3.448 TL"nin dava tarihi 19.11.2014 tarihinden itibaren yasal faizi birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, kargo şirketine teslim edilen eşyanın alıcıya gereği gibi teslim edilmediği ve kaybedildiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK"nın 882. maddesi gereğince taşıyıcının sorumluluğu, gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Somut olayda, mahkemece davalı taşıyıcının taşınanın tamamen zayi olması nedeniyle sorumlu olduğu tazminat miktarının anılan sınırlı sorumluluk hükümleri dikkate alınarak, bu yönde yapılacak bir inceleme ve değerlendirmeyle belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde sınırlı sorumluluk hükümleri dikkate alınmaksızın karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.