Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5549
Karar No: 2019/852
Karar Tarihi: 13.02.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/5549 Esas 2019/852 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı şirket, davalı şirkete 09.09.1998 tarihinde finansman ihtiyacını karşılamak üzere borç verdiğini ve sözlü olarak faiz anlaşması yapıldığını iddia ederek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı şirket ise, faiz anlaşması bulunmadığını ve borcun ödendiğini belirtmiştir. Mahkemece, itirazın kısmen iptali ile takibin devamına karar verilmiştir. Ancak, Dairelerce verilen bozma kararları nedeniyle davacının saptanan alacağı üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa Borçlar Kanunu'nun 104/son maddesine aykırı düşmeyecek şekilde reeskont faizi yürütülmesine olanak verecek şekilde hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle mahkeme kararı düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu'nun 104/son maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2017/5549 E.  ,  2019/852 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davacı şirket tarafından, davalı şirkete, 09.09.1998 tarihinde finansman ihtiyacını karşılamak üzere borç verildiğini, sözlü olarak faiz anlaşması yapıldığını, yapılan ödemelerin mahsubundan sonra bakiye 1.354.606.-YTL’ye ulaşan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında faiz anlaşması bulunmadığını, borcun ödendiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, 21.03.2006 tarihli ilk karar ile 1.336,406 TL alacağa yönelik itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 26.11.2007 tarihli 2007/6146 E. ve 2007/10539 K. sayılı ilamı ile, ""... mahkemece tarafların tacir oldukları, davacının davalıdan 3095 Sayılı Yasa’ya göre belirlenecek orana göre faiz talep hakkı gözetilerek talep tarihi itibariyle alacağın tespit edilmesi..."" gerekçesiyle bozulmuştur.
    30.07.2009 tarihli bozmaya uyularak mahkemece verilen ikinci karar da, ""... itirazın kısmen iptali ile 360.565,48 TL alacak yönünden takibin devamına, bu kısım yönünden iptaline..."" karar verilmiş, hükmün taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 13.05.2010 tarih 2010/2269 E. ve 2010/6073 K. sayılı ilamı ile, ""... hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli incelemeyi içermediği gibi, Yargıtay denetimine de olarak verecek nitelikte bulunmadığı, davacı alacağının saptanması konusunda yeniden rapor alınması..."" gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
    04/04/2013 tarihli bozmaya uyularak mahkemece verilen üçüncü kararda; ""... itirazın kısmen iptali ile 150.000.-TL asıl alacak ve 423.666,67.- TL faiz olmak üzere, toplam 573.666,67.-TL alacak yönünden takibin devamına, bu kısım yönünden itirazın iptaline..."" karar verilmiş, hükmün taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 10.03.2014 tarih 2014/121 E. ve 2014/4528 K. sayılı ilamı ile, ""... Davacı vekilinin bozma kararına karşı 09.12.2010 tarihli zapta geçen beyanları ile ""... bozma ilamına karşı gerekçe içermemesi nedeni ile direnilmesini"", ""davalı vekili bozma ilamına uyulmasını"" istemiştir. Davacı vekilinin bozma kararına karşı direnilmesine yönelik talebi ile bozmaya konu karardaki 360.565,48.-TL üzerinden davalı yönünden kazanılmış hak oluşturmuştur. Mahkemece ikinci bozmadan sonra alınan ve hükme esas kabul edilen bilirkişi raporunda her ne kadar 423.666,67 TL davacının faiz alacağının bulunduğu bildirilmiş ise de, mahkemece davacı vekilinin anılan bu beyanı dikkate alınmadan karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davacının saptanan alacağı üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa BK."nun 104/son maddesine aykırı düşmeyecek şekilde temerrüt faizi yürütülmesine olanak verecek şekilde hüküm kurulması gerekirken bu yönün de gözardı edilmesi doğru görülmediği, “6352 Sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği 05.07.2 yürütülecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilen alacak miktarı üzerinden % 40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıda belirtilen bozma nedeni dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davalı vekilinin faiz yönünden temyiz istemine gelince, davacı icra takip talebinde asıl alacağa uygulanması gereken faizi reeskont faizi olarak talep etmiş olup, mahkemece H.M.K.’nun 26. maddesi uyarınca talep aşımında bulunularak avans faizine hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirir ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte belirtildiği üzere davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte nolu bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1. bendinin 4. satırında yer alan “avans” sözcüğünün karardan çıkartılarak, yerine “reeskont” sözcüğü yazılmak suretiyle hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 13/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi