13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/10449 Karar No: 2018/9689 Karar Tarihi: 25.06.2018
Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/10449 Esas 2018/9689 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahalli bir mahkeme kararı incelenerek verilen kararda, sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket edip etmediği tespit edilmediği için özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan 5237 sayılı TCK'nın 168/5. maddesine göre suçtan kaynaklanan zararın ödenmesi halinde kamu davası açılamayacağı hükmü gereği sanığın cezalandırılamayacağına karar verildi. Ancak, ödemenin yapıldığına dair kanıt dosyaya konulmadığı için kovuşturma koşulu gerçekleşmediği ve sanığın hakkında düşme kararı verilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle, karar bozularak yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldı. Kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 168/5. maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi.
13. Ceza Dairesi 2016/10449 E. , 2018/9689 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Hükme esas teşkil eden 06/01/2014 tarihli kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağının fotokopi niteliğinde olması karşısında; katılan kurumdan aslının yada onaylı örneğinin getirtilip denetime olanak verecek şekilde dosya arasına konularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespiti gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi, Kabule göre de, 2-Sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket ettiğinin tespit edilmesi durumunda, 6352 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden sonra işlenen karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan 5237 sayılı TCK"nın 168/5. maddesi gereğince ve kanun koyucunun amacı doğrultusunda katılan kurumun uğradığı zararı, suç tutanağı ile belirlenmiş veya belirlenecek olan vergili ve cezasız tutarı, ödemesi halinde hakkında kamu davası açılamayacağı hususu, ödeme süresi ve yeri soruşturma merciince sanığa bildirilmeden, bildirime ilişkin belge denetime esas şekilde dosyaya konmadan, sanığa dava açılmasını engelleme imkanı tanınmadan kamu davası açılması karşısında; bunun iddianamenin iadesi sebebi olduğu gözetilmeden kabul edilip yapılan yargılamada, katılan kurumun 27/05/2015 havale tarihli cevabi yazısına göre kaçak kullanım bedelinin 06/08/2014 tarihinde ödendiğinin anlaşılması karşısında, kovuşturma koşulu gerçekleşmediğinden sanık hakkında 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 25/06/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.