15. Ceza Dairesi 2018/5780 E. , 2019/2265 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında TCK’nn 155/2, 62, 52/2-4, 53, 51. maddeleri ile TCK’nın 207/1, 43/1, 62, 53 ve 51. maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılanlara ait sigorta acentesinde 07.09.2005 ve 07.06.2008 tarihleri arasında, işçi olarak çalıştığı, duyulan güven nedeniyle para tahsil etmesine zımnen izin verildiği, sanığın bundan istifade ile düzenlediği poliçelerin bir kısmında müşterilerle elden taksit ödemesi hususunda anlaştığı halde kredi kartı ile ödeme yapılacağı seçeneğini işaretleyip sonradan kredi kartıyla ödeme seçeneğini iptal edip ödeme yapılmış gibi işlem yaparak değişik müşterilerden peşinat olarak aldığı toplam 86.095.59 TL"yi mal edindiği ve bu surette hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
1) Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Katılanların beyanları, sanık savunması, tanık beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından; sanığın üzerine atılı özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabul ve uygulamasında her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin kararın usul ve yasaya aykırı, haksız ve yersiz olduğuna ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2) Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanık, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun sabit olduğu kanaatine varan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun zincirleme şekilde işlendiğinin gözetilmeyerek eksik ceza tayini, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğine karar verilip, ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceğine dair karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasının taksitlendirmeye ilişkin bölümüne “ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.