16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6557 Karar No: 2019/7632 Karar Tarihi: 09.12.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6557 Esas 2019/7632 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 05.12.2018 tarihli kararı ile sanık suçlu bulunarak cezalandırılmıştır. Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçu işlediği kabul edilmiş ve kanunda öngörülen cezalar uygulanmıştır. Bölge Adliye Mahkemesi de yapılan itirazı reddederek hükmü onamıştır. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin bir iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesi de uygulanması gerektiği hatırlatılmış ve bu nedenle karar bozulmuştur. Dosya yeniden İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilerek hükmün düzeltilmesi istenmiştir. Kararda TCK’nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi ile TCK\"nın 62/1, 53, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca cezalandırılma kararı verildiği belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2019/6557 E. , 2019/7632 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.12.2018 tarih ve 2018/48 – 2018/260 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi ile TCK"nın 62/1, 53, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı doğrultusunda sanık hakkında TCK"nın 53. maddenin 2. ve 3. fıkralarının da uygulanması gerektiği gözetilmeyerek uygulama maddesi olarak yalnızca TCK"nın 53/1. maddesinin yazılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak yerlerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.